“Sanat emeği” deyince üzerinde durulması gereken en etkili hadise, kuşkusuz kültürün özelleştirilmesiyle birlikte başlayan kültür endüstrisindeki patlama ve dönüşümlerdir. Kültür endüstrisi biteviye dallanıp budaklanmakta ve bu endüstride çalışanların sayısı her geçen gün kabarmaktadır. Medya, yayın, iletişim, PR, pazarlama/markalandırma, reklam, eğlence, spor, turizm, tasarım, eğitim, bilişim, telekomünikasyon gibi alanları dolduranların, kentsel çalışan nüfus içindeki oranı, bütün hizmet ve finans sektörü de hesaba katılınca, gelişmiş ülkelerde maddi üretim sektöründekileri çoktan katlamıştır. Kültür endüstrisinin müzeler, bienaller, festivaller, fuarlar, galeriler, müzayedeler aracılığıyla örgütlenen doğrudan sanatla ilgili ağları da giderek giriftleşmekte ve şişmektedir. Bunlar arasında sanatın küreselleştirilmesinin asal ortamları olarak ortaya çıkan bienaller, Paolo Virno ve Pascal Gielen gibi prekarite yazarları tarafından post-Fordist, gayri maddi, esnek ve güvencesiz emek rejimlerinin ideal modeli olarak tanımlanmaktadır. Hatta Gielen daha da ileri giderek, bütünüyle “sanat ortamının ekonomik sömürü için ideal bir model” olup olmadığını irdelemektedir. Gerçekten de, bienal sanatçıları, küresel korporasyonların himayesi altında örgütlenen bu son derecede otokratik ortamların bir anlamda çalışanları sayılmazlar mı?
Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayın.
Kitapta yer alan bölümler
Sanat Emeği |
Ali Artun |
Üretimde ve Üretimin Örgütlenmesinde Postmodernleşme: Esnek Üretim, İş ve Kültür |
Arif Dirlik |
Güvence-Siz? |
Angela Mitropoulos |
Neoliberalizm İş Başında: Eşitsizlik, Güvensizlik ve Toplumsalın Yeniden Kurulumu. Politik-Ekonomik Alanın İncelenmesi İçin Temel Öğeler |
Maurizio Lazzarato |
Yönetimsellik ve Kendini Güvencesizleştirme: Kültür Üreticilerinin Normalleştirilmesi Üzerine |
Isabell Lorey |
Sanatın Ölçüsüzlüğü: Paolo Virno ile Söyleşi |
Pascal Gielen, Sonja Lavaert |
Sanat Ortamı: Ekonomik Sömürü İçin Mükemmel Bir Üretim Modeli mi? |
Pascal Gielen |
Kitlelerin Aldatılışı Olarak Yaratıcı Endüstriler |
Gerald Raunig |
Kültür Endüstrisi ve Terör Yönetimi |
Gene Ray |
Meşguliyet: Sanatın Dayanılmaz Hafifliği Üzerine |
Dieter Roelstraete |
Ali Artun
ALİ ARTUN 1972’de Ortadoğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Mimarlar Odası’nda bilim ve teknoloji konuları ile mimar ve mühendislerin toplumsal konumları üzerine araştırmalar yürüttü, çeşitli makalelerin yanı sıra Fordizmin ve Mühendisin Dönüşümü adlı kitabı yazdı. 1980’den sonra Ankara Çağdaş Sahne Kültür Merkezi’ni yönetti ve burada 500 Yıllık Bilmece programı çerçevesinde sanat tarihi, edebiyat ve müzikle ilgili etkinlikler düzenledi. 1984’te Galeri Nev’in kuruluşuna katıldı. Bu tarihten başlayarak galerinin Ankara’daki sergilerini düzenledi ve aralarında Resme Bakan Yazılar, Arslan-Defterler ve Tiraje-Zamanların Hafızası’nın da bulunduğu yüzü aşkın Galeri Nev yayınının editörlüğünü yaptı. Galeri sergilerinden başka Ankara’da Cobra ve 1950-2000, Kopenhag’da Ben Bir Başkası, İstanbul’da Mübin Orhon-Sainsbury Koleksiyonu sergilerini hazırladı. Sanart’ın kuruluşunda ve yönetiminde görev aldı. Marmara ve Yıldız üniversiteleri güzel sanatlar fakülteleri ile İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde sanat tarihi dersleri verdi. 2000 yılından bu yana, kültürel eleştiri alanında eserlerin derlendiği “Sanathayat” dizisini yönetiyor. Ayrıca, kurucusu olduğu e-skop internet dergisinin editörlüğünü sürdürüyor. Son yayımlanan kitapları: Modernliğin Sınırında Sanat-Eleştiri, Özerklik, Siyaset (2006), Müze ve Modernlik (2006), Çağdaş Sanatın Örgütlenmesi (2011), Sanatın İktidarı: 1917 Devrimi, Avangard Sanat ve Müzecilik (2015); Mümkün Olmayan Müze: Müzeler Ne Gösteriyor? (2017).