Yeni Savaşlar
Son on-yirmi yılda çehresi adım adım değişen “savaş” kavramını ele alan Herfried Münkler, kapsamlı analizinde klasik devlet savaşlarının ortadan kalkışının panoramasını ortaya koyuyor. “Yeni savaşlar”ı eski savaş biçimleriyle karşılaştırarak bunların karakteristik özelliklerini de netleştiriyor.
Marksizm ve Tarih
Matt Perry Marksizm ve Tarih’te, tarihsel materyalist yöntemin ne olduğunu, hangi kavram ve araçların kullanıldığını ve bunların hangi sorunların tahlili ve analizinde nasıl işe yarayacağını anlatıyor. Karl Marx ve Friedrich Engels’in, onların ardından gelen ilk dönem Marksistlerin, 20. yüzyılda çeşitli eserler sunan Marksist yazarların ve tarihsel materyalist yöntemi kullanan tarihçilerin eserlerini inceliyor.
Kanaatlerden İmajlaraDuygular Sosyolojisine Doğru
Bu inceleme toplumsal bilimlerle belgesel filmcilik arasında mümkün bir birleşmenin boyutlarını tartışıyor. Bunun ön şartlarından birinin hâlihazırdaki “kanaatler sosyolojisinin” bir eleştirisi olması gerektiğine inanıyoruz. Bu yalnızca sıradan toplumsal araştırma pratiğine yönelik bir eleştiri değil, yorumcu-epistemolojik tarza ve toplumbilimsel yaklaşımların “metin” ve “kanaat” etrafındaki epistemolojik düğümlenişine yönelik bir eleştiridir.
Atatürk HeykelleriKült, Estetik, Siyaset
Türkiye’de heykel dendiği zaman, en azından “halk arasında”, esasen Atatürk heykeli anlaşılır. Atatürk heykelleri, ülkede heykel estetiğini belirleyen baskın unsur niteliğini taşıyor. Bu heykeller, aynı zamanda kamusal mekânlara nizam veriyor, kentin merkezini belirliyorlar.
Louis Bonaparte’ın On Sekiz Brumaire’i
Bir buçuk yüzyıldan fazla zaman önce yayımlanmış bu eserde Marx, 19. yüzyıl ortası Fransası’ndaki sınıf mücadelelerini ve bu politik mücadelelerin bir hükümet darbesiyle sonuçlanışını tahlil eder. Bir toplumu vesayet altına alırken, vasat bir adamın “imparator” pelerini kuşanmasını sağlayan bir darbedir bu.
Kültür, Kimlik, PolitikaMardin’de Kültürlerarasılık
Mardin, Türkiye’nin meşhur ve görülmek istenen tarihî şehirlerinden biri… Başka yerlerde birbirine hasım bilinen farklı kimliklerin bir arada yaşayabildiği, kardeşlik ve hoşgörünün örnek yurdu olarak gösterilen bir yer. Sadece turistik değil, siyasi bir ilgiye de mazhar olan bir “mozaik“... Engin Sarı’nın kitabı, bu Mardin imgesinin ne derece güzelleme, ne derece gerçek olduğuna eğiliyor.
Milliyetçilikler ve FaşizmlerFransa, İtalya ve Almanya Örnekleri
Büyük burjuvazinin bir reaksiyonu mu, küçük burjuvazinin isyanı mı? Çökmekte olan kapitalizmin ifadesi mi, kapitalizmin modernleşmesinin bir aracı mı? Başlı başına bir ideolojisi olan, ancak bunun kavranmasıyla anlaşılabilecek bir düşünce akımı mı? Milliyetçiliğin bir türü mü yoksa açık ve net şekilde “ırkçılık” mı? Milliyetçilikle bağlantısının boyutları hangi ölçülerde?
Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve KöylüGözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş Yeni Baskı
Batı dışındaki toplum ve ekonomilerin durağanlığını vurgulayan modernleşme ve oryantalizm anlayışlarına eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşan Huricihan İslamoğlu, Devlet ve Köylü’de ilk kaynaklara inerek yaptığı kapsamlı araştırmayla Osmanlı’nın erken modernitesine ışık tutuyor.
Türkiyeli Kürtler Üzerine Yazılar
Milliyetçilik konusunda uzun yıllardır çalışan Baskın Oran, Türkiyeli Kürtler Üzerine Yazılar’da Kürt sorunu üzerine 1990’ların ortasından günümüze kadar yazdığı yazılardan bir seçki yapıyor.
Şirket Telsizinden Devlet RadyosunaTRT Öncesi Dönemde Radyonun Tarihsel Gelişimi ve Türk Siyasal Hayatı İçindeki Yeri
Uygur Kocabaşoğlu, 1926-1964 yılları arasında Türkiye’de radyonun yeri ve işlevini irdelediği çalışmasında sadece radyonun tarihsel gelişimini resmetmiyor. Bugün, epey bir kısmı arşivlerde dahi bulunmayan, radyoya ilişkin, örgütsel, yönetsel, teknik vb. verileri de tasnifliyor.
İkinci PartiTürkiye’de İki Partili Siyasi Sistemin Kuruluş Yılları (1945-1950) Cilt 1
İkinci Parti, 1945 yılını temel alarak, tek-parti döneminde şekillenmiş siyasî alışkanlıkların İkinci Dünya Savaşı sonrasında beliren yeni uluslararası gelişmelerle bambaşka siyasî, iktisadî ve toplumsal dönüşüm ağında Demokrat Parti’ye uzanışını ele alıyor.
Yarıda Kalan HayatNîv Jiyan
Yarıda Kalan Hayat, Nîv Jiyan. Orhan Doğan’ınki, sadece kendisi ve sevenleri için değil, sahiden dünya ve memleket için, yarım kalmış bir hayattı. Özellikle “Kürt Açılımı”yla hararetlenen tartışmalarda, hemen herkesin aklından geçiyor: “Keşke şimdi Orhan Doğan olsaydı...”
Siyasal Üzerine
Siyasal Üzerine bir tartışma kitabı. Radikal eleştirileriyle tanıdığımız Chantal Mouffe, bir kez daha, pek çok liberal metin ve düşünürle didişerek, kavgasını sürdürüyor. Zihin açıcı ve kışkırtıcı bir dille, liberal demokrasiye inanmadığını, onun evrensellik vizyonunun ve rasyonel mutabakat düşüncesinin imkânsızlığını vurguluyor.
Yan YollarDüşünce, Bilgi, Sanat
Türkiye’de sosyal bilimlerin usta hocalarından Hasan Ünal Nalbantoğlu, sosyal teorinin sapaklı yollarının bilgisinden öte, asıl, eleştirel düşünce tutkusunu ve özenini öğretir. Onun metinlerindeki ince kavram ve dil işçiliği, düşüncenin araçsallaştırılmasına ve yüzeyselleşmeye karşı bir uyarıdır.
İzler
Modern düşünürler arasında Ernst Bloch’u müstesna kılan özelliklerden biri, sosyal teorinin dalları arasındaki sınırları aşmakla kalmayıp, sosyal teoriyle edebiyat arasındaki sınırları da silmesi... Dahası, eski hikmet diline yaklaşması... İlk eserlerinden biri olan İzler, Bloch’un bu özelliğinin en belirginleştiği kitaplarından biridir.
Milliyetçiliği Yeniden DüşünmekKuramlar ve Uygulamalar
Sık sık “vatanseverlik”, “ulus”, “milliyetçilik” ve “etnisite” kelimelerini duyuyoruz, hatta kullanıyoruz. Peki, bu kavramların anlamları nedir? Ya da birbirlerinden farkları? Aslında anlamları ve aralarındaki fark çoğu zaman belirsiz; bazen aynı olguyu tanımlıyor, bazen çelişiyorlar.
Sol, Sinizm, Pragmatizm
“Solda ric’at sürüyor. Mağlubiyet hissi derinleşti, neredeyse kanıksandı - ama açık yürekli bir muhasebesinin yapıldığını söylemek zor. Sağcılığın ve kapitalizmin kötülüğü, solda durmak için yeter şart, birçokları için. Bazen biraz inadına, namus belâsına. Sahiden de yeter şart olabilir, ona şüphe yok. Mızmız olsa bile, ‘yapıcı’ olmasa bile, sol itiraz, vicdanın sesidir.
1915 Yazıları
Akçam, sadece Türk diplomasisinin içine düştüğü açmazları değil “soykırım”ın ne olup ne olmadığını da inceliyor.
Yüzyılı AnlamakEvrensel Bir Tarih Yorumu
Büyük İngiliz tarihçi Eric Hobsbawm’ın 20. yüzyıla “kısa” demesinin nedeni, ona çok şey sığması ve çok hızlı geçmesiydi. Dan Diner’in bu çok yankı uyandıran kitabında yaptığı, filmi geriye sarmak ve en tehlikeli sahneleri ağır çekimde oynatmak... Onun mesafeli bakışı, zaten bildiğimizi varsaydığımız olayları başka bir gözle görmemizi sağlıyor.
Türkiye'de Sol Akımlar 1908-1925 (Cilt 1)
İlk dönem Osmanlı-Türkiye sol hareketi, 1908’de kurulan meşruti monarşinin verdiği sınırlar içinde çeşitli etnik-dinî kimliklerin bir arada bulunduğu, “enternasyonalist” bir ruhla biçimlendi. Bu ruh,1908’den İttihat ve Terakki iktidarına, milli iktisat politikalarından Birinci Dünya Savaşı’na ve savaş koşullarıyla biçimlendirilmiş bir ulus-devletin kuruluş evresine çeşitli sarsıntılarla nakloldu.
Türkiye'de Sol Akımlar 1925-1936 (Cilt 2)
Türkiye’de Sol Akımlar’ın birinci cildi 1925 yılında noktalanıyordu. 1925’ten itibaren hem yeni ulus-devletin elitleri arasındaki iktidar mücadelesi hem de Sovyetler Birliği’nin politikaları, Türkiye sol hareketi üzerinde doğrudan belirleyici hale geldi. Türkiye’de Sol Akımlar 1925-1936, bu çalkantılı dönemin tarihini ele alıyor. Günlük gazeteler, hatıralar, mektuplar, mahkeme kayıtları ve parti arşivleri, bu cildin de zeminini oluşturuyor.
Yüzeybilim Fragmanlar
Ulus Baker, noktalar ve konumların değil çizgilerin olduğu, sezgiyle hareket eden, toplumsal mücadelelerle, sanatlarla, bilimlerle bağlantılar kurarak ilerleyen bir düşünce geliştirdi... Elinizdeki kitap, onun düşünce akış şebekesidir.
İngiliz Marksist Tarihçiler
Maurice Dobb, Rodney Hilton, Christopher Hill, E.J. Hobsbawm ve E.P.Thompson... Yarattıkları gelenekle çağdaş tarih ve sosyal bilim kuramları arasında özgün bir yer edinen bu isimler 20. yüzyılda Marksist felsefeyi yeniden şekillendirdiler. İngiliz Marksist Tarihçiler bu isimlerle birlikte pek çok önemli kuramcıyı da ele alan kapsamlı bir değerlendirme.
D’nin HalleriDin, Darbe, Demokrasi
Türkiye’nin özel bir dönemini oluşturduğunu söyleyebileceğimiz son otuz yıllık yakın dönem tarihinin etrafında döndüğü başat kavramlar arasında şu üçünün olduğuna şüphe yok: Din, Darbe ve Demokrasi. İslâmcılık ve AKP formlarında dinsellik; 12 Eylül 1980’den başlayarak süreğenleşen darbeler ve darbe teşebbüsleri; kamusal bir aydınlanmanın esas dayanağı olarak demokrasinin darlıkları ve imkânları…