Politika/Siyaset - 30. sayfa

Ulus ve Parçaları

Partha Chatterjee, milliyetçilik kuramcıları arasında haklı bir üne sahip. Üçüncü Dünya milliyetçiliği üzerine yazdığı kitabı Milliyetçi Düşünce ve Sömürge Dünyası, artık bir klasik statüsünde. Hindistan örneği üzerinden Batılı olmayan milliyetçi akımlara ilişkin son derece açıklayıcı bir kuramsal çerçeve sunan Chatterjee’ye göre Batılı olmayan milliyetçi söylem, farklı ancak hâlâ Aydınlanma düşüncesine tâbi bir söylemdir. Bu tarz milliyetçilikler, Doğu ile Batı arasındaki ayrımı tersine çevirerek, ev ve kadını “kirletilmemiş” manevi alanla, bilim ve tekniği maddi alanla özdeşleştirerek Batı metafiziğini yeniden üretirler.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 4 / Milliyetçilik (Ciltli)

Milliyetçilik, Türkiye’de siyasal ideolojiler zemininde neredeyse siyaset-ötesi ve ideolojiler-üstü bir temel ilke konumunda. Farklı ideolojik donanımlarla ve referanslarla eklemlenebilmesinin ona kazandırdığı bu yaygınlık, hegemonik bir gücü ifade eder mi?

Yunanistan ve "Doğudan Gelen Tehlike" Türkiye
Türk-Yunan İlişkilerinde Çıkmazlar ve Çözüm Yolları

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar uzun zamandan beri dünya kamuoyunun gündemine yerleşmiştir. İki ülke arasındaki sorunlar yalnızca ortak bir denize kıyısı olan iki komşunun, sınır anlaşmazlıklarından ibaret değildir. Tarihsel mirasın ortaya çıkardığı ve Türk-Yunan ulus-devletlerinin “çabaları” ile beslenmiş daha büyük sorunlar söz konusudur.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyal Devlet
Siyaset, İktidar ve Meşrutiyet 1876-1914

Son yıllarda, refah devletinin krizi ve yoksulluk sorunu, dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Refah rejimi, sosyal devlet, sosyal siyaset, sosyal yardım vb. kavramlar yeniden daha geniş bir tarihsel perspektifle ele alınıyor. Osmanlı tarihçiliğinde ise bu meselelere odaklanan ve daha çok monografik nitelik taşıyan çalışmalar, kuramsal ve kavramsal perspektif yoksunluğuyla malûl.

Askerî Müdahalelerin Orduya Etkisi
Hiyerarşi Dışı Örgütlenmeden Emir Komuta Zincirine

Doğan Akyaz, 27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971’deki askerî müdahaleleri, bununla birlikte müdahalelerin öncesi ve sonrasındaki girişimleri, arayışları, tartışmaları inceliyor. Her iki dönemdeki cunta yapılanmalarını ayrıntısıyla ele alıyor. Hükümetlerin ve sivil siyasi otoritenin cuntalaşmayı önlemeye dönük çabasının, ki bu çaba bizzat ordu yönetimi tarafından da paylaşılıyor, sonuçta ordunun siyasetteki ağırlığının yerleşikleşmesini, kurumlaşmasını beraberinde getirdiğini görüyoruz.

Marksizm ve Sosyalizm Üzerine Düşünceler

Mehmet Ali Aybar Türkiye’de sosyalizm tarihinin özgün kişiliklerinden biridir. Özellikle Marksizm konusunda alışılmış şematik yorumun dışına çıkmış, sosyalizm ve devrim sorununu ve buna bağlı olan parti örgütlenmesi meselesini Türkiye bağlamında tartışma gündemine sokmuştur.

Ekonominin Küreselleşmesi

Küresel ekonomi belki son yıllarda ortaya çıkmış bir kavram, ama ekonominin küreselleşmesi hiç de yeni değil. Dünyanın toprak altı ve toprak üstü kaynakları hem farklı farklı oldukları, hem de her yerde bulunmadıkları için eski tarihlerden itibaren ticaret yoluyla gezegen etrafında dolaşmaya başladılar. Bu dolaşım döngüsü kimi ulusların lehine olurken birçoğunun da aleyhine gerçekleşti.

Uygarlık Süreci / Cilt 2
Sosyo-Oluşumsal ve Psiko-Oluşumsal İncelemeler

Norbert Elias’ın, modernleşme sürecine ilişkin literatürün klasiklerinden olan Uygarlık Süreci’nin ikinci cildi, konusunun daha genel düzeyde bir tarihsel yorumuna yoğunlaşmaktadır. Elias, başyapıtının bu cildinde, uygarlık sürecinin Ortaçağ boyunca sosyo-oluşumunu, yani, uygar davranış kalıplarının oluşumuna zemin hazırlayan siyasal, iktisadî ve toplumsal dönüşümleri ele alıyor.

Avrupa Birliği'nin Genişleme Süreci

Bugün Avrupa Birliği dördüncü ve en kapsamlı genişleme sürecini yaşıyor. Bu süreç, 1945´ten bu yana bölünmüş Avrupa´yı Soğuk Savaş sonrasında yeniden birleştirme amacını ve bu sayede de, yeni bir güç olarak dünya sahnesine çıkacak Büyük Avrupa´yı yaratma amacını taşıyor. Bu sürecin dinamiğini de üye ve aday ülkeler oluşturuyor.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 3 / Modernleşme ve Batıcılık (Ciltli)

Modernleşme / Batıcılık, en doğru ifadeyle “daha iyi ve mutlu yaşamak” hasretinin taşıyıcısı olan “Batılılaşmak/Modernleşmek/Çağdaşlaşmak” kavramlarını değişik açılardan düşünsel/ideolojik bir değerlendirme çabası...

Hilal ve Yıldız
İki Dünya Arasında Türkiye

`Stephen Kinzer dört yıl Türkiye´de yaşadıktan sonra bu parlak kitapla bize dışarıdan nasıl gözüktüğümüzü sevgi ve anlayışla gösteriyor. Bu çok rahat okunan kitap Türkiye´yi, imkânlarını ve dertlerini yeniden düşünmek, tartışmak için iyi bir fırsat...` Orhan Pamuk

Türkiye'de Anayasalar

Bu incelemede Cumhuriyet anayasaları, ideoloji, özgürlükler rejimi, devlet yapısı, yapılma ve değiştirilme prosedürü açısından değerlendirilmektedir. Yürürlükte olan anayasal sistemi belirleyen 1982 Anayasası´nın sürmekte olan ezici ağırlığı vurgulanırken, bir yandan bu anayasanın emsal normlarının genel kanının aksine 1961 Anayasası´nda bulunduğu, öte yandan 1987 ile 2001 arasında yapılan çeşitli değişikliklerin demokratikleşme için gerekli, esasa ilişkin detaylar olmadığını gösterilmektedir.

Türkiye'de Sekülarizm Ve Modernlik
Hermenötik Bir Yeniden Değerlendirme

Türkiye’nin modernleşme sürecinin kilit aşamalarını ele alan bu kitapta, Andrew Davison siyaset biliminde hermenötik yaklaşımın ne denli yararlı olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’de Sekülarizm ve Modernlik’te, önce hermenötik analizin teorik temellerine ve uygulama alanlarına açıklık getiriliyor, ardından Türkiye’nin deneyimi alternatif modernlikler çerçevesine yerleştiriliyor.

Otoriter Demagoji
Farklı Ol, Benim Gibi Ol

Kürşat Bumin bu kitapta yer alan yazılarında Türkiye'nin son dönemini, "Türkler çıldırmış olmalı!" dedirten olaylar üzerinden ele alıyor. Rejim sorunları, demokrasi, ordu, siyaset vb... sorunlarımıza 'otoriter demagoji' kavramıyla açıklık getirmeye çalışıyor. Bumin'e göre 'otoriter demagoji'nin yürürlükte olduğu Türkiye'de "görünürde 'söz' kimsenin tekelinde değildir; hatta sık sık 'konuşan ülke'nin erdemlerinin sıralandığına tanık olunur.

Gerçeğin Ardından
Bir Antropoloğun Gözünden İki İslam Ülkesinin Son Kırk Yılı

Clifford Geertz, İslâmiyet üzerine yaptığı incelemeler vesilesiyle Anglo-Sakson akademi dünyasında çok tanınmış bir isim. Antropolojinin üstadlarından sayılıyor. Gerçeğin Ardından, Geertz’in, İslâmiyet’in çeşitli yerelliklerde nasıl yaşandığını, tecrübe edildiğini, dönüştüğünü ele aldığı pek çok mukayeseli çalışmasından farklı bir eser. Bir bakıma, bütün bu çalışmalardan süzülen bir muhasebe.

Türk Dış Politikası - Cilt 2: 1980-2001
Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 2: 1980-2001

Uzman bir akademisyen grubu tarafından hazırlanan bu yapıt, bugüne değin yazılmış en hacimli ve ayrıntılı Türk Dış Politikası kitabıdır... Ama bu iki ciltlik çalışma yalnızca meslekten olanlara, uzmanlara hitap etmiyor. Çünkü onu anlamak için uluslararası ilişkiler eğitimi görmüş olmak gerekmiyor; meraklı bir okur olmak yeterli. Öncelikle, uzmanlık jargonunda kaçınarak, rahat bir dille kaleme alındı.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 2 / Kemalizm (Ciltli)

Toplumun büyük bölümünün paylaştığı bir ulusal modernleşme idealinin yoğunlaştığı, bunun bir siyasal duruşa dönüştüğü bir ideolojidir Kemalizm. Bu bağlamda, bir kuramsal mutlak doğruyu ifade etmekten ziyade, bir tavrı, bir siyasal duruş ve konumlanışı mutlaklaştırır.

Türk Dış Politikası - Cilt 1: 1919-1980
Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar Cilt 1: 1919-1980

Türk Dış Politikası'nın 1. Cildi 1919 - 1980 döneminde Türkiye'nin dış politikasına bütün yönleri ile ışık tutuyor.

Modernleşme ve Çokkültürlülük

Dünyanın gidişi, millliyetçiliğin yükselmesi, kimlik politikaları ve öteki sorunu uzun zamandır süren tartışmaların merkezinde yer alıyor. Kimlik politikalarının birbiriyle çatıştığı ortamlarda birarada yaşamak, ötekileştirmeden yaşamak veya yaşamak üzere politika üretmek anlamlı hale geliyor. Çokkültürlülük ve çoğulculuk, demokratik bir toplum olabilmenin ve birlikte yaşayabilmenin anahtar kelimeleri olarak telâkki ediliyor.

Kahve ile Nargile

Bir gün bu kopkoyu faşizmden sağ çıkarsam kendime ne söyleyeceğim? “Gördün mü bak, hepsi geçip gitti. ‘Hayır’ demedin, doğru, ama ‘Evet’ de demedin. Susmakla, direnişe katılmış bile sayılırsın. Üstelik belki de en onurlu, en etkili direniş biçimiydi seninki. Her yerde hep baskın olmak isteyen erki yok saymaktan daha güçlü bir karşı koyuş olabilir miydi?

Kirli Savaş
Cezayir Ordusu Özel Kuvvetler mensubu eski bir subayın tanıklığı

Ulusal bağımsızlığın elde edilmesinden sonra yönetime el koyan ve partileşmiş ordu sistemiyle bir tek parti diktatörlüğü tesis eden asker-sivil yönetici klanının “laiklik, cumhuriyet, yurtseverlik” söylemleriyle yürüttüğü şahsi çıkar politikalarına karşı toplumsal muhalefetin giderek İslâmcı söylemlere meyletmesi... Ülke nüfusunun yüzde 30’unu oluşturan, ayrı dilleri ve kültürleri olan azınlığın “kimlik” mücadelesini “bölücülük” olarak etiketleyip İslâmcı terör örgütlerini bu azınlığı “kırdırma”ya yönlendiren “millî” politika...

Türkiye'nin Gizlenen Yüzü
Pazartesi Konuşmaları

• İş dünyası, bürokrasi ve siyasetçi eroin işinde de örgütlendi yani. – 12 Eylül öncesi o kadar yaygın değildi, yaygınlaştı. Çünkü ülkeler arasındaki ve kendi sınırları içindeki savaşlar büyük para gereksinimi yarattı. Eroin trafiğinde Türkiye kullanılan bir ülke oldu. Bundan pay sağlamaya çalışan bazı siyasetçiler ve bürokratlar yüzünden de Türkiye Cumhuriyeti, dünyada uyuşturucuya destek veren bir konuma getirildi.

Hep Muhalif Olmak

“Tüm teknolojik ve ekonomik gelişmelere karşın, ayrıcalık ve hiyerarşilere dayalı, baskı mekanizmalarıyla korunan insan ilişkileri biçimlerinin sonu gelmedi, sadece yeni biçimler aldı. Hep muhalif olmalıyız, çünkü insan onuruna yakışan, ayrıcalıklar, hiyerarşiler ve bunları korumak için kaçınılmaz olarak kurulan ve korunan, her türden baskı sistemlerinden, onların yerküreyi talan eden siyasetlerinden yana olmak değil."

Türk Düşünce Dünyasında Yol İzleri

Elinizdeki kitap, sosyal bilimsel düşünüş ve özellikle sosyoloji düşüncesine yoğunlaşıyor. Bir derdi ve davası olan, yol açıcı düşünce insanlarının, Hilmi Ziya Ülken, Mümtaz Turhan, Mübeccel Kıray, Cemil Meriç, Niyazi Berkes, Muzaffer Şerif, Behice Boran, Pertev Naili Boratav’ın eserlerinin özünde saklı olana ilişkin tespitlerde bulunuyor.