Arap Talihsizliği

Araplar hızla dünyanın “öteki”leri haline geliyor. Özellikle 11 Eylül’den beri, Suudi yöneticiler, Kuveytli zenginler dahil, en ayrıcalıklı Araplar için de geçerli bu durum. “Arap” kelimesinin kendisi bile öylesine yoksullaştırılmış ki, bazı yerlerde utanç duyulacak etnik bir etikete ya da en iyi durumda, modernitenin temsil ettiği her şeyi yadsıyan bir kültüre indirgenmiş halde.

Araplar hızla dünyanın “öteki”leri haline geliyor. Özellikle 11 Eylül’den beri, Suudi yöneticiler, Kuveytli zenginler dahil, en ayrıcalıklı Araplar için de geçerli bu durum. “Arap” kelimesinin kendisi bile öylesine yoksullaştırılmış ki, bazı yerlerde utanç duyulacak etnik bir etikete ya da en iyi durumda, modernitenin temsil ettiği her şeyi yadsıyan bir kültüre indirgenmiş halde. Ayrıca dünyanın başka yerlerindeki yoksul ülkelerle kıyaslandığında, daha da acıklı bir görüntü çıkıyor ortaya. Ama aslında vaziyet hep böyle değildi. Arapların da bir altın çağı oldu. Onların da geleceğe daha iyimser bakabildikleri, kendi kaderlerini yazabileceklerine inandıkları bir dönem oldu. Peki, nasıl bu noktaya gelindi? Araplar, bu yoksunluğa mahkûm gelecekten başka bir çareleri olamayacağına nasıl inandırıldılar? Yaşayan bir kültür nasıl gözden düştü ve bu kültürün mensupları ıstırap ve ölüm kültünde nasıl bir araya gelebildiler? 2005’te bir bombalı saldırıyla öldürülen Samir Kassir, Arap Talihsizliği’nde bu soruların cevabını ve krizden çıkmak için bir yol bulmanın imkânını arıyor.

1960’ta doğdu. Lübnan’ın tanınmış gazeteci ve tarihçilerinden biridir 2005’te bir suikast sonucu öldürülmeden önce Beyrut’taki Saint-Joseph Üniversitesi Siyasal Bilimler Enstitüsü’nde çalışıyor, günlük An Nahar gazetesinde haftalık bir köşe yazıyordu. Düzenli olarak Le Monde diplomatique için de yazan Kassir, L’Orient-Express dergisinin yayın yönetmenliğini de yapmıştır. Lübnan solunun önde gelen simalarındandır. 2004’te Demokratik Sol Hareketi’nin kurucularından biri olmuştur. Filistin davasını savunmuş, Lübnan’daki Suriye işgaline karşı muhalif tavır almıştır. Yayımlanmış kitapları: Farouk Mardam-Bey ile birlikte, Itinéraires de Paris à Jérusalem: La France et le conflit israélo-arabe [Paris’ten Kudüs’e Seyahatler:Fransa ve İsrail-Arap Çatışması], 1992-1993; La guerre du Liban: De la dissension nationale au conflit régional, 1975-1982 [Lübnan Savaşı: Ulusal İhtilaftan Bölgesel Çatışmaya], 1994; Histoire de Beyrouth [Beyrut Tarihi], 2003; Dimoqratiyyat Sourya wa Istiqlal Lubnan: Al Bahth ‘an Rabee’ Dimashq [Suriye’nin Demokrasisi, Lübnan’ın Bağımsızlığı: Şam Baharı’nı Aramak], 2004; ‘Askar ‘ala Meen: Lubnan al-Jumhurriah al-Mafqoudah [Kime Karşı Askeriye: Lübnan’ın Kayıp Cumhuriyeti], 2004. Arap Talihsizliği’nin İngilizce çevirisi 2007’de “Index on Censorship İfade Özgürlüğü Kitap Ödülü”nü kazandı. Anısını yaşatmak üzere Samir Kassir Vakfı ile Avrupa Birliği tarafından “Basın Özgürlüğü Samir Kassir Ödülü” ihdas edilmiştir.
Kitabın Adı Arap Talihsizliği
Orijinal Adı Considérations sur le malheur arabe
ISBN 9789750508981
Kapak Yemen, 1997
Yayın No İletişim - 1605
Dizi Bugünün Kitapları - 130
Alan Antropoloji
Sayfa 94 sayfa
En 130 mm
Boy 195 mm
Ağırlık 87 gr
Perakende Satış Fiyatı 9,26 TL
Baskı 1. baskı - Mayıs 2011
Yazar Samir Kassir
Çeviren Özgür Gökmen
Editör Can Belge
Kapak Suat Aysu
Kapak Fotoğrafı Samer Mohdad
Uygulama Hüsnü Abbas
Düzelti Canan Güzel
Baskı Sena Ofset
Cilt Sena Ofset