Çağdaş Türkiye Edebiyatı - 9. sayfa

Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı?

Figen Şakacı, Bitirgen’le başlayan Pala Hayriye ile süren üçlemesini Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı? ile tamamlıyor. Bir ömrü anlatıyor, bir kadının varlığını, yokluğunu, izlerini, cümlelerini, gürültüsünü...

Gündönümü

Kerim Özcan, cami avlusuna inen kaybolmuşluğu anlatıyor, yok sayılanı, yıllar yıllar öncesinden kalan sızıyı. Tek tek acılı sözcüklerle geliyor Gündönümü.

Bulut Bulut Üstüne

Ethem Baran gündelik hayattan yalın kesitler aktarmadaki, herhangi bir insanın başına gelebilecek herhangi bir olayı anlatmadaki ustalığına sağlam bir halka ekliyor Bulut Bulut Üstüne’yle.

Deniz Gülümsüyordu Uzaktan

Deniz Gülümsüyordu Uzaktan, erken gitmenin ve geç kalmanın, bir türlü yakalayamamanın romanı. Serhan Ergin, ustalıkla deniz kenarlarını anlatıyor. Usul usul çöreklenen yavaşlığı, yarım kalmışlığı...

Venüslü Kadınların Serüvenleri
TRT Günleri

Venüslü Kadınların Serüvenleri Sevgi Soysal’ın TRT’de çalıştığı dönemde yazdığı oyun, makale ve yazılarını bir araya getiriyor.

Uğultular

Gönül Kıvılcım; Kader’in, Dolunay’ın, Melek’in ve ormandaki diğerlerinin hikâyesini anlatıyor… Tarihi olmayan zamanın, kadınların…

Her Şey Dahil

Kerem Aslan, yarı karanlıkta bir zamanı anlatıyor; eve sığınan, evi bulan ve özleyen ince bir hüznü.

Soğuk ve Temiz

Soğuk ve Temiz, yokluğun, merhametsizliğin ve hesaplaşmanın romanı. Bir kâbus tortusu… Melike Uzun, acının içinden geçerek yazıyor. Dünya dönüyormuş!

Deli Bal - Kanatları Ölü Açıklığında

Pelin Buzluk’un biri Yaşar Nabi Nayır diğeri Selçuk Baran Öykü Ödülü almış iki kitabı bir arada…

Demeyin Anama, İçerideyim

Tecrübeli bir mahpus, Cafer Solgun, yirmi yıla yakın süren hapishane deneyiminin aralıklarla 1978’den 1987’ye uzanan ilk faslını anlatıyor. Sinop, Davutpaşa, Metris, Sağmalcılar… 12 Eylül darbesinin “içeriden” görünüşü… Hapishanelerde ilk “özel tip hücre” uygulaması, açlık grevleri, ölüm oruçları… Direniş…

Telef

Telef, zifiri karanlığın ağıt romanı. Hep hatırlanan, her cumartesi hatırlatılan genç ölümler… Attilâ Şenkon, ayrı ayrı zamanlarda, yan yana duruyor yangınlarla. Gecenin ortasında kelebek yumuşaklığı…

Maveraünnehir Nereye Dökülür?

Geçmişin bulanıklığı, kırıklıklar, kabullenişler. Gıcırdayan kapılar, boş fincanlar, galaksideki bütün gezegenler… Su sızdıran yağmur borusu. Engin Barış Kalkan, insanın ve dünyanın ürpertisini, geride kalanların tenhalığını anlatıyor

Çay Güzeli

İsmail Saymaz, Ovit Dağı’nı aşmaya çalışanların, aşıp da hayata iyi kötü tutunanların izini sürmeye çağırıyor bizi. Çay Güzeli, siyah beyaz fotoğraflarda başka renklerin de olduğunu gösteren hikâyeler.

Beşinci Köşe ve İçimdeki Kalabalık

Gamze Güller’in biriyle Orhan Kemal Öykü Ödülü’nü aldığı iki kitabı bir arada. Bir çaydanlık gibi fokurdayan, dünyayı öpen, kahreden, sus pus oturan hikâyeler…

Yüzler

Emrah Polat, suyun akışını, Ankara’yı, bir gecenin ortasını anlatıyor. Yüzler, zamanın seslerinin, merhametsizliğin, acımışlığın romanı. “Cümle hal, insan halidir.”

Oltacı
Denize Dair Hikâyat

Vecdi Çıracıoğlu denizden ilham alıp yine denizi anlatırken zamanı yavaşlatıyor, acelesi olmayan bir adamın çağanoz misali tedirgin adımlarından bir ağ örüyor. Oltacı, fırtınalı denizin sütliman romanı.

Sahiden Hikâye

Kemal Varol okurlarının Jar’dan ve Haw’dan bildiği, Ucunda Ölüm Var’da da bir ara uğradıkları hayalî Arkanya’nın sokaklarında geziyoruz bu hikâyelerde.

Gerçek Hayat

Gerçek Hayat, içi içine sığmayan aşkın, karaltının içindeki umudun yeni sesli romanı… Gerçeği yaşanmaz olunca hayaline sarılıyor herkes.

Bozkırda Bir Gece Yarısı

Ercan Kesal, bozkırdan gelip bozkıra dönen bir hikâye anlatıyor, neşeli, koşturan bir şiir dizesi. Behnan Shabbir, düzlüğü, tuhaflığı, manzarayı resmediyor, dünyayı hafifleten renkleriyle.

Baybahanlı Nubar
Karadeniz’den Bir Ermeni Yetimi

Halil Erhan, Karadeniz’den bir Ermeni yetimi Baybahanlı Nubar’ın, yani dedesinin hayat hikâyesini anlatırken geniş bir panorama çiziyor: Hamidiye Alayları’nın baskınları; Ermenilerin yaşayışları ve zaman içinde uğradıkları zulümler; vicdanlı biri tarafından kurtarılan, Müslüman olarak büyütülen bir yetimin verdiği hayat mücadelesi; Karadeniz köylerindeki ağalık düzeni... Nubar’ın ya da Müslümanlaştırılıp Türkleştirildikten sonraki adıyla Kamil’in gerçekle kurgunun iç içe geçtiği yaşam öyküsü, 1900’lü yılların başlarından itibaren Karadeniz’deki yaşama, kültüre, dönüşüme dair malumatı da ince detaylarla veriyor.

Duman Otel

Duman Otel, uzun bir hesaplaşmanın, zindana dönüşen bir muammanın romanı... Bülent Çallı, ustaca, nefes nefese, tekinsiz ve coşkulu bir dille anlatıyor. Önce karanlık vardı.

Kırgınlığın Kuytusunda

Kırgınlığın Kuytusunda, başka başka hayatların ürpertisinin, aşktan ve hoyratlıktan yükselen kalp seslerinin hikâyeleri. Sedef Betil, kımıltıları, serinliği, küçük ve büyük kara bulutları anlatıyor. Hepimiz bir kozanın içinde yaşayabiliriz.

Sevil de Sevme

Aslı Tohumcu, solgun ve yalancı ışıltıları inkâr eden bir kadının seçimini anlatıyor. Soğukluğu ustaca bezeyerek… Seyhan Argun, bir nakkaş gibi ince ince resmediyor yangını ve sıradan kıyametleri… Sabırlı ve göz alıcı…

Ah Mercimeğim

Ah Mercimeğim, en olmayacağı olur eden sebatkârlığın hikâyeleri. Aşkın ve tutunmanın halleri… Mustafa Çiftci’nin yeryüzüne iyilikle bakan masalsı dünyasından… Taşranın ağrıları, heves ve rüyaları…