Mayıs 2002 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Edessa Urfa Kutsal Şehir

Bugünkü sakinleri tarafından bir `Peygamberler ve Evliyalar` şehri olarak bilinen Urfa geçmişte de benzeri özellikleriyle değişik dinler ve mezhepler tarafından kutsal, `kutsanmış` bir şehir olarak kabul edilmiştir. Urfa, tarihi boyunca kendine özgü yaşam tarzı, gelenekleri, kültürü ile her zaman büyük ilgi uyandıran büyülü bir şehir hüviyetini korumuştur.

Yarılma (1954-1972)

"Gün Zileli, Yarılma kitabında 1954-1972 yıllarında yaşadıklarını anlatıyor. Bir otobiyografi olan bu anı kitap, Zileli'nin tanık olduğu bir dönemi bütün canlılığıyla günümüze aktarıyor. 1968 gençliğinin yaşadıklarının ayrıntılı bir fotoğrafının aktarıldığı bu kitapta günümüzün birçok tanınmış isminin de o yıllardaki öyküsünü bulabilirsiniz."

Son Moda Saçmalar
Postmodern Aydınların Bilimi Kötüye Kullanmaları

Son Moda Saçmalar, literatüre `Sokal Vakası` olarak geçen entelektüel skandalın kitabı. Fizikçi Alan Sokal, saygın Amerikan kültür çalışmaları dergisi Social Text´e, baştan sona saçmalıklarla dolu bir yazı gönderir. İtibar gören bir entelektüel jargona sadık kalarak yazdığı yazıda, son yılların meşhur kuramcılarından bol bol alıntı yapar. Modaya uygun şekilde yazısına Aydınlanma eleştirisi ile başlar; fizik, matematik ve sosyal kuram arasındaki sınırları aşmanın gerekliliğinden söz eder ve fiziksel gerçekliğin toplumsal gerçeklik gibi dilsel bir oluşum olduğunu savunur.

Ada ya da Arzu
Bir Aile Tarihçesi

Ada ya da Arzu'da Nabokov okura, hafızamız sayesinde çocukluğumuzu ya da arkada bıraktığımız "altın çağı" yanımızda taşıyabileceğimizi hatırlatır. Bu bilinen, basit düşünceyi Nabokov olağanüstü bir şiirsellik ve şimdi ile geçmişi aynı anda aynı cümlede yaşatabilme gayretiyle ayakta tutar. "Ada ya da Arzu'da Nabokov'un bütün şakaları, aykırılıkları ve tuhaf güzelliğiyle Türkçe konuştuğunu hayranlıkla görüyoruz." ORHAN PAMUK

Eski İstanbul Meyhaneleri

Bizim meyhalerimiz vardı, diye başlıyor Vefa Zat… Gramofonlu, teldolaplı, sinekkapanlı, biraz salaş ama içten, farklı dünyaların resmedildiği meyhaneler. Eski İstanbul Meyhaneleri bizi, bir yandan Aksaray´ın eski sokaklarında sosyal tarih turuna çıkarırken, diğer yandan da anason kokuları, farklı şarap tatları içeren keyifli bir hikâyeye çağırıyor.

Modern Türkiye'de Siyasi Düşünce Cilt 3 / Modernleşme ve Batıcılık (Ciltli)

Modernleşme / Batıcılık, en doğru ifadeyle “daha iyi ve mutlu yaşamak” hasretinin taşıyıcısı olan “Batılılaşmak/Modernleşmek/Çağdaşlaşmak” kavramlarını değişik açılardan düşünsel/ideolojik bir değerlendirme çabası...

Feminist Tarihyazımında Sınıf ve Cinsiyet

Leonore Davidoff´un makalelerini biraraya getiren bu kitapta, geleneksel tarihyazımında marjinalleştirilip dışlanan faaliyetler ve kesimler inceleniyor. Bu konuların fazla `özel` sayılıp göz ardı edilmesine yol açan iktidar dinamikleri araştırılırken, iktidar ilişkileri basit ve mekanik ilişkiler olarak değil, olanca karmaşıklığı ve çokboyutluluğu içinde ele alınıyor.

Dünya Kupası

Coupe du Monde, World Cup, Weltmeisterschaft, Dünya Kupası, dünyanın kupası... Futbol dünyasının en büyük seyir arenası, `seçme eserler` albümü... Tadı damakta, limitsiz, `her gün` ziyadesiyle futbol keyfi. Böyle bir şölene kim kayıtsız kalabilir ki? Elinizdeki kitap, karnavala kayıtsız kalamayanların Dünya Kupası hakkındaki görüşlerinin derlenmesinden oluştu.

Ludwig Wittgenstein - David Pinsent

Batı felsefesinin kilometre taşlarından Tractacus Iogico-philosophicus´un yazarı Ludwig Wittgenstein ile ileride Nobel Ödülü alacak bir ekiple önemli havacılık araştırmalarına imza atmış olan David Pinsent, yirminci yüzyılın başlarında Cambridge´deki öğrencilik yıllarında tanışırlar. Sosyal hayata dönük bir yapıya sahip olan David, içine kapanık ve halet-i ruhiyesinde büyük iniş çıkışlar yaşayan Ludwig´in en yakın arkadaşı olur.

İhtiyar Kemancı

"İnsanlara iyi davrandığım için beni arayıp sormazlar. Hayatlarına dair ne anlatsalar şaşkınlıkla dilimi yutmuş gibi, vay anasını, yok ya, doğru mu ya, gibi elimde olmayan tepkiler verdiğim için. Etraflarında her gün yaşadıkları bu olaylara şaşıracak kimse kalmamış mı? Ya da yaşadıkları olayları ancak benim gibi bir manyağa mı anlatabiliyorlar?"