Ekim 2003 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Karl Popper

Rennes Üniversitesi Siyasal Bilimler öğretim üyesi olan Jean Baudouin, bu incelemesinde Karl Popper’in felsefesinin çeşitli yönlerini ustaca biraraya getirerek sağlam bir başvuru kitabı ortaya koyuyor.

Ortaçağ Felsefesi

Edouard Jeauneau tarafından kaleme alınan Ortaçağ Felsefesi, ağırlıklı olarak 9. yüzyıl ile 15. yüzyıl arasında yer alan felsefi söylemi zamandizinsel açıdan sergilemektedir. Tanrıbilimci kimlikleriyle de beliren filozofların görüşleri yer yer toplumbilimsel arkaplan da dikkate alınarak tanıtılmakta; Platonculuk, Aristotelesçilik, Yeniplatonculuk gibi Antikçağ düşünme doğrultularının Ortaçağ'da ne türden dönüşümlere yol açtığı ya da bu doğrultuların Ortaçağ yazarlarınca nasıl değerlendirildiği yalın bir anlatımla sunulmaktadır.

Stoa Felsefesi

Stoa okulu, batı düşünce dünyasının temelinde bulunan Antik Yunan kültürünün belli başlı düşünce okullarından biri olmuştur. İ.Ö. 4. yüzyılda yaşayan ve Aristotales'in çağdaşı olan ilk Stoa filozofları, Attika yarımadasına dışardan gelmiş yabancılardı; belki de bu nedenle, farklılıkları ortadan kaldırmadan ama aralarında belli bir ayrıcalık da gözetmeksizin tüm insanları kucaklamayı amaçlayan bir insancılık, Stoa felsefesinin başlıca temalarından birini oluşturmuştur.

Kalkınma Reçetelerinin Gerçek Yüzü

Bugünün kalkınmış ülkeleri hiç de öyle zannedildiği gibi serbest pazar - serbest ticaret politikalarıyla ve temel demokratik kurumlarıyla kalkınmadılar. Bu ülkelerin IMF, Dünya Bankası ve DTÖ ile birlik olup, kalkınmakta olan ülkelere önerdikleri, hatta uygulanmasını şart koştukları politikalar, onları kalkındıran politikalar değil. Bilakis hepsi, sanayilerini geliştirmek için tarife koriması ve teşvik kullandılar.

Bir Ot Masalı

Tijen İnaltong otlarla, bitkilerle, doğayla bir aşk ilişkisi yaşıyor. Aşkını da bu kitapta, Bir Ot Masalı’nda anlatıyor. Gençlik çağı aşkı değil bu, daha olgun daha gerçekçi. Otların faydalarını, mevsimlerini şekillerini, huylarını Latincesinden Lazcasına kadar tüm adlarını ve otlarla hazırlanan 153 tane yiyecek-içecek tarifini öğreniyoruz.

Nüfus Mübadelesi
Kayıp Bir Kuşağın Hikâyesi

Osmanlı devleti, Balkan Savaşı sonrasında Avrupa’daki topraklarının neredeyse tamamına yakınını kaybederek çekilirken, geride sayıları yüzbinlerle ifade edilen bir insan kitlesini bırakmak durumunda kalmıştı. Söz konusu yüzbinlerse, Osmanlı tebaasıyken bir anda bambaşka bir devletin, hem de azınlık statüsündeki vatandaşları oluvermiş Müslümanlardı.... İşte elinizdeki bu kitap, mübadillerin Balkan Savaşı’nın sebep olduğu yıkımla başlayan hikâyelerini, mübadelenin öncesi, mübadele süreci ve hepsinden önemlisi Türkiye’ye geldikten sonraki bölümde yaşananlarla birlikte ele alıyor; tarihin yeniden yazıldığı bir sürecin bizzat öznesi olmuş insanların hikâyesini anlatıyor.

Matematik Tarihi

Matematiğin temel kavramlarını ve matematiğin tarihsel gelişimini kolay anlaşılır bir şekilde okuyucuya ulaştırmayı amaçlayan Marcel Boll, kitabını şöyle tanıtıyor: “Okuyucu, bu sayfalarda kendisine bir şey öğretilmesi çabasıyla karşılaşmayacaktır. Asıl amacımız sezgisel, uyarıcı ve anlaşılır olmak olduğundan, zamandizinsel bir anlatımdan, bir seçkiden vazgeçtik."

Sebastian Knight'ın Gerçek Yaşamı

“Nabokov, ‘dayanılmazın ağırlığını’ bölüştürüyor; anlatıcı, anlatılan kişi ve metnin arasında oluşan üçgen (...) yüzlere yapışan maskelerin, kim tarafından ve nasıl yapıştığının, yapıştırıldığının, yalnızca sözcükleri ve bu yolla oyunları kurmakla kanıksanabilir olduğunu örüyor.” Nilgün Marmara (Kırmızı Kahverengi Defter)

İslâmlar ve Moderniteler

Batı’nın egemen tahayyülünde, Ortaçağ şarkiyatçılığından kalma stereotiplerle beslenen İslâm imgesi, bir zamanlar Batı uygarlığı karşısında bir tehdit olarak algılanan komünizmin yerine geçmiş durumda. Batılı temsillerde mezhep çatışmaları, namaz görüntüleri, geri kalmışlık manzaraları ve derin bir irrasyonalizm etrafında şekillendirilen “İslâm” tasavvuru, yüzlerce yıllık bir tarihi olan, birbirinden çok farklı toplumlarda çok farklı biçimler almış bir dini, yekpâre bir "kültür" haline getirerek radikal biçimde ötekileştiriyor.

Fasulye

Üçlü -hatta dörtlü!- bir aşk hikâyesi… Bir insan diğer bir insanı neden sever? Neden terk eder? Ne zaman emin olur gerçekten sevdiğinden? Ya sevildiğinden? Sevdiğinin gönlünü kazanmak için yaptıklarının doğru olup olmadığından ne zaman emin olur veya olamaz? Aşk ve tereddüt nasıl birarada varolur veya olamaz?

Kandinsky ve Ben

Wassily Kandinsky’yle 1917 yılında, henüz ondokuz yaşındayken evlenen Nina Andreevskaya Kandinsky, bütün ömrünü büyük bir aşkla sevdiği ve sanatına sonsuz bir hayranlık duyduğu kocasına adamıştı. Bu adanış, anılarını yazdığı “Kandinsky ve Ben” adlı kitabında ne kadar çok Kandinsky, ne kadar az “ben” olduğundan da anlaşılır.

Yeryüzündeki Amor

Huzursuzluk, Albert’in öteden beri yaşadığı en temel duygudur. Bebekliğinde bile rahat bir uykunun gevşekliğini veya anne sütünün tatlı rehavetini tatmamıştır. Rahatsız ve mütereddit ruhu, kalabalıklara karışmasına izin vermez; genç adam yaşamı uzaktan izlemeye razı olur. Bu sıkıntılı durum, yakıcı güzelliğiyle Albert’in aklını başından alacak İtalyan dilberi Elena'yla değişecektir.

Jöntürk Modernizmi ve "Alman Ruhu"
1908-1918 Dönemi Türk-Alman İlişkileri ve Eğitim

Jöntürk modernizmi, İttihatçılık döneminde, ‘âcilci’ diyebileceğimiz bir yönelime girmişti. Bununla beraber, çok etnili Osmanlı İmparatorluğu’nu millî devlete dönüştürme yönelimi vardı. Her iki yönelim, “gecikmiş emperyalist” Almanya’nın Türkiye’ye dönük “barışçı nüfuz” siyasetiyle buluştu. Almanya, bu nüfuzunu, Türkiye’nin modernleşmesine ve millîleşmesine "rehberlik" etme misyonuyla ilerletmeye çalıştı.

Jigolo Cinayeti

Giriş Sayfası: Süper yakışıklı Haluk yanımıza döndüğünde rengi atmıştı. Salonun karanlığında bile bembeyaz olduğu belliydi. “Arayan Faruk’tu, cinayet suçuyla tutuklanmış.” Şaşkınlıkla ona baktık. “Anlamadım?” dedi Nişantaşı kızı kılıklı karısı Canan. “Bir minibüs şoförünü öldürdüğü suçlamasıyla tutuklamışlar.” Bunu söylerken bana özür dilercesine bakıyordu, böylesine hoş olabilecek bir geceyi cinayetle mahvettiği için.