Ekim 2002 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Ayıntab'tan Gaziantep'e Yeme İçme

Yarısı Akdeniz bölgesinde, yarısı Güneydoğu Anadolu'da; hem Akdenizli hem Doğulu... Gaziantep tarih boyunca büyük şehir olma özelliğini hep korumuş. Anadolu ile Arap dünyası arasındaki geçiş yollarının üzerinde olduğundan, bu yollardan geçen bütün kültürlerden etkilenmiş.

100 Göstergede
Kriz ve Yoksullaşma

Türkiye toplumu, biri Kasım 2000’de, diğeri Şubat 2001’de yaşadığı iki ekonomik şokla, tarihinin en derin ekonomik krizine girdi. İkinci Dünya Savaşı’nın karne yıllarını bile geride bırakan bir derinlikteydi kriz. İktisadi krizin alevi, anında siyasi, kültürel, sosyal alanlara sıçradı ve topyekün bir kriz yaşandı. Krizin faturası gerçekten ağırdı. Ama zaten büyük uçurumlar barındıran toplumumuzda, bu krizin faturası da hiç adil paylaşılmadı.

Yunanistan ve "Doğudan Gelen Tehlike" Türkiye
Türk-Yunan İlişkilerinde Çıkmazlar ve Çözüm Yolları

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar uzun zamandan beri dünya kamuoyunun gündemine yerleşmiştir. İki ülke arasındaki sorunlar yalnızca ortak bir denize kıyısı olan iki komşunun, sınır anlaşmazlıklarından ibaret değildir. Tarihsel mirasın ortaya çıkardığı ve Türk-Yunan ulus-devletlerinin “çabaları” ile beslenmiş daha büyük sorunlar söz konusudur.

Konstantinopolis 1054-1261

Uzun yıllar boyunca Doğu Roma İmparatorluğu’nun kutsal şehri olan Konstantinopolis dünyanın da başkenti sayılabilirdi. Özellikle hâkimiyeti altında topladığı Bulgarlar, Sırplar, Ruslar için erişilmez bir kentti. Batılı seyyahlar da Konstantinopolis’in görkemi karşısında düştükleri hayranlığı gizlemiyorlardı.

Başkent Gölgesinde İstanbul

“Ahmet İsvan’ın bu kitabı, aslında iki kitap. Bir kere, bir roman: “Ütopya” dediğimiz ulaşılamaz şeyin bal gibi ulaşılabilir, gerçekleştirilebilir olduğunun romanı. İstanbul gibi zıvanadan çoktan çıkmış bir metropolün; dürüstlük, adalet ve hukuku elden bırakmadan bal gibi yönetilebileceğini, yönetildiğini anlatıyor bu roman.

"Hekim Kendisini de Tedavinin Bir Parçası Olarak Sunar"

“Hekimler, her sabah adına ‘vizit’ denilen ayrı bir ritüel ile başlarlar güne. İyileşen hastaların yüzündeki gülümsemedir onları diri tutan... Hastane koridorları neredeyse ülkenin sosyolojisini yansıtan insan manzaraları ile doludur. Hastalıklardan çok insanların çaresizliği etkiler sizi...” Elinizdeki kitap, bu anlamda “vizit izlenimleri” olarak da düşünülebilir...

Türk Kültür Dünyasından Portreler

Kurtuluş Kayalı’nın bu kitabının arka planında, birçok çalışmasının ardındaki aynı kaygı yatıyor: Türkiye’nin düşünce hayatının ve entelektüellerinin aktüaliteye esir oluşu ve “yerli” duyarlılıktan uzaklığı... Önceki derlemelerde olduğu gibi ağırlıkla sosyal bilimcilerin portreleri üzerinden gözlemler yapıyor Kurtuluş Kayalı.

Adı Anaydı...

Daha önce yayımladığımız Mahallemizdeki Ermeniler isimli kitabında bir Anadolu kasabasındaki Ermenileri anlatan İsmail Arıkan, bu defa kalemini aynı yıllarda ve aynı yerlerdeki Türklerin hayatlarına çeviriyor.

Terapi

Ruhsal acıların elinde kıvranan genç kız, kendisini kurtarmak için alışılmadık bir denemeye girişir. Terapist bir karı kocayı kullanarak geçmişini yeniden kuracaktır. Onları, tüm çocukluğunu kâbusa çeviren korkunç anne ve babasının yerine yerleştirir. Ancak, şiddet ve cinsellik sarmalında bastırılmış anılar uyanırken, akıldışının güçleri de canlanıp ortaya çıkar.