Eylül 2005 Tarihinde Tekrar Baskılar

Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla

Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla yazarının özellikle iki amacı gözeterek kaleme aldığı bir klasiktir: “Tarihi ekonomi teorisiyle ve ekonomi teorisini tarihle açıklamak.” Huberman’a göre “bu düğümlenme önemli ve zorunludur.

Gizli Yüz

Orhan Pamuk'un yazdığı, Ömer Kavur'un yönettiği Gizli Yüz, Türk sinemasının sıra dışı, unutulmaz filmleri arasındadır. Pamuk'un edebi dünyasıyla Kavur'un sinemasını çarpıcı bir şekilde buluşturan bu film, gösterime girdiği 1991 yılında Antalya Film Festivali'nde En İyi Film ve En İyi Senaryo, Montréal Yeni Sinema Festivali'nde ise En İyi Film Ödülleri'ni kazandı.

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı

Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmedir. İç ve dış gelişmeler, hayatın son kırk yılında imparatorluğu, bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi. İmparatorluk genç cumhuriyete parlamentarizm, siyasal parti, basın gibi siyasal kuramları miras olarak bıraktı. Cumhuriyet ilk anda eğitim sistemini, üniversiteyi, yönetim örgütünü, mali sistemini imparatorluktan miras aldı.

Jön Türklerin Siyasi Fikirleri 1895-1908

Siyasî düşünce tarihimiz konusunda klasikleşen bu eserinde Mardin, Jön Türkler’in günümüzün siyasî akımlarında görebildiğimiz fikirlerinin ortaya çıkışını ve şekillenmesini inceliyor. Beşir Fuat, Mizancı Murat, Ahmet Rıza, Abdullah Cevdet ve Prens Sabahattin gibi fikir ve siyaset adamlarının düşüncelerine eğiliyor.

Kitab-ül Hiyel

Okuyanın okumayanlara kolay anlatamayacağı ama insanın birileriyle paylaşmak isteyeceği romanlardan, Kitab-ül Hiyel.

Lolita

Soylu bir Rus ailesinin oğlu olan Nabokov’un Lolita’sı için özetle cinsel tutkunun dünya çapında en önemli klasiklerinden biri denebilir. Okurların yabancısı olmadığı Nabokov yine dili ustalıkla kullandığı romanında, “beyaz ırktan dul bir erkeğin” küçük “su pericikleri”ne tutkusunu anlatıyor.

Eski Yunan Tarihi

Günümüz Batı uygarlığını anlayabilmenin yolu, öncelikle eski Yunan tarihini ve uygarlığını bilmekten geçer. Fakat şu da bir gerçektir ki, eski yunan uygarlığının filizlenmeye başladığı yer Batı Anadolu, özellikle lonia’dır. Kent-devlet-lerinin ortaya çıkışı, sikkenin icadı, ilk doğa filozoflarının yurdu ve biilmsel düşüncenin temeli lonia’dadır. Bu kitapta, eski Yunan tarihi kronolojik bir düzen içinde ana çizgileriyle ele alınıyor.

Reklamcılık Kavramlar, Kararlar, Kurumlar

Reklamcılık günümüzde ister yaratıcısı ister müşterisi ister tüketicisi olsun, reklama “maruz” kalan herkesin el altında bulundurması gereken bir başvuru kitabıdır.

Postmodernitenin Kökenleri

Postmodernizm, son yıllarda sürekli her alanda karşımıza çıkıyor. Sanattan toplumsal bilimlere, mimarlıktan sinemaya, hatta darbelere kadar pek çok alanda bu kavram kullanılıyor. Peki herkesin kolaylıkla kullandığı bu kavramın kökenleri nelerdir? Bir fikir olarak postmodernitenin kaynakları, mekânsal, siyasal ve entelektüel bağlamında nasıl değerlendirilmeli?

Yenişehir'de Bir Öğle Vakti

Sevgi Soysal, 1974 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazanan Yenişehir’de Bir Öğle Vakti’nde, çok boyutlu bir toplumsal kesiti sanki hiç zorlanmadan edebiyata aktarmış gibidir. Gözlemlediği alabildiğine gerçek insan portrelerini, birbirinden kopukmuş gibi duran hayatlarından alıp, zekice bir kurguyla buluşturur.

Nüfus Mübadelesi
Kayıp Bir Kuşağın Hikâyesi

Osmanlı devleti, Balkan Savaşı sonrasında Avrupa’daki topraklarının neredeyse tamamına yakınını kaybederek çekilirken, geride sayıları yüzbinlerle ifade edilen bir insan kitlesini bırakmak durumunda kalmıştı. Söz konusu yüzbinlerse, Osmanlı tebaasıyken bir anda bambaşka bir devletin, hem de azınlık statüsündeki vatandaşları oluvermiş Müslümanlardı.... İşte elinizdeki bu kitap, mübadillerin Balkan Savaşı’nın sebep olduğu yıkımla başlayan hikâyelerini, mübadelenin öncesi, mübadele süreci ve hepsinden önemlisi Türkiye’ye geldikten sonraki bölümde yaşananlarla birlikte ele alıyor; tarihin yeniden yazıldığı bir sürecin bizzat öznesi olmuş insanların hikâyesini anlatıyor.

Felaket Henry'nin İntikamı

Bu kitapta Felaket Henry yine dört hikayeyle afacanlıklarına devam ediyor. Felaket Henry şimdi de kardeşi Mükemmel Peter'a kötü bir sürpriz hazırlıyor; bilgisayar canavarı oluyor; babasının iş yerini birbirine katıyor; okulda Şişman Greta’yı biberli bisküvileriyle cezalandırıyor. Yine yaramaz mı yaramaz, haylaz mı haylaz... İşte Felaket Henry!

Felaket Henry ve Beter Bakıcı

Felaket Henry dizisinin dokuzuncu kitabı Felaket Henry ve Beter Bakıcı’da, kahramanımız çevresindekilere hayatı zindan etmeye devam ediyor... Henry’nin Cadılar Bayramı’nda nasıl şekerleme topladığını, Anne ve Baba gezmeye gidince, bakıcılık yapmaya gelen Tutulmaz Rebecca’yı nasıl alt ettiğini, Margaret’in Gizli Kulüp’ünü nasıl talan ettiğini ve arabayla yolculuk ederken ailesini nasıl çileden çıkardığını merak ediyorsanız, bu yeni cildi kaçırmayın!

Dublörün Dilemması

Murat Menteş, okumacı, tartışmacı, kavgacı, yani kışkırtıcı bir yazar arkadaşım. Onunla çekişirken çiçek açarsınız. Yazarlık macerasını ben de merakla izliyorum. Peşinen söyleyeyim, fiktif, tümden hayal ürünü metinler sevmem, fakat Murat Menteş’in birbiri peşi sıra kurduğu cümlelerin gücü, benim kendimce şikayetimi kuruntuya dönüştürdü. Ben, Murat’ın yaşındayken kelimelerle kasap gibi boğuşuyordum; Murat aksine, kelimeleri kırbaçlayıp cümleler içinde düzene sokuyor ve bunu pek mahirce başarıyor.

Iskalanmış Barış
Doğu Vilayetleri'nde Misyonerlik, Etnik Kimlik ve Devlet 1839-1938

Iskalanmış Barış, Tanzimat’tan başlayarak İkinci Dünya Savaşı arifesine uzanan süreçte Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki Türk, Kürt, Ermeni, Rum ve Süryani etnik toplulukların kimlik inşa macerasını anlatıyor. Bölgedeki Protestan misyonlarının –giderek Batılı devletlerin politikalarından özerkleşen– etkinliklerinin bu maceradaki özel etkisine eğilerek...

Drina Köprüsü

Bir ülkeyi ve insanlarını, onların üç yüz elli yıllık tarihine tanıklık eden bir köprünün dilinden anlatan olağanüstü bir roman. Nobelli yazar İvo Andriç, Drina Köprüsü’nde, isyanların, salgınların, savaşların ve doğal felaketlerin gölgesinde Balkanlar’ın tarihini, eski Bosna’yı, orada yaşayan halkların paylaştığı hayatı ve bu hayatın milliyetçilikler çağında nasıl değiştiğini anlatıyor.