Ağustos 2016 Tarihinde Tekrar Baskılar - 2. sayfa

Kültürden İrfana

"Kültür, irfana göre, katı, fakir ve tek buutlu. İrfan, insanı insan yapan vasıfların bütünü. Batı, kültürün vatanıdır. Doğu, irfanın."

Sözde Terörist
Bir Demokrasi Polisiyesi

Çoğulcu demokrasiyi, örgütlü toplumu, özgür bireyi ve eleştirel aklı hedef alan “devlet terörü” eliyle, yasal hakları kullanmak bile terör suçu sayılıyor. Sonuç ortada: ÖYM’lerde yargılanan sekiz bini tutuklu yetmiş bin sanıkla Türkiye, 12 Eylül mahkemelerinin rekorunu bile geride bıraktı.

Muhteşem Gatsby

Birinci Dünya Savaşı sonrasında hızla zenginleşen ABD toplumunda yaşanan dönüşümü ele alan Muhteşem Gatsby, zenginlik, aşırılık, gösteriş ve beraberinde gelen değerler çöküşünün toplumsal güncesi gibidir. Fitzgerald’ın başyapıtı kabul edilen ve birçok defa tiyatroya ve sinemaya uyarlanan roman, 20. yüzyıl Amerikan edebiyatının da en parlak örnekleri arasında sayılır.

Medeniyet, Kültür, Sanat
Uçmakdere Yazıları - 3

Gündüz Vassaf, “Uçmakdere Yazıları”nı bir araya getirdiği Türkiye Sen Kimsin? ve Kimliğimi Kaybettim, Hükümsüzdür!’den sonra Medeniyet, Kültür ve Sanat’ta da insanlığın evrensel soru ve sorunlarından yola çıkarak yeni sorular soruyor, alışılagelmiş cevaplarla yetinmiyor. Medeniyet, kültür ve sanat kavramlarına değişik açılardan yaklaşarak farklı biçimde düşünme ihtimallerinin kapılarını açan Vassaf, okurunu bir kez daha sorgulamadan, düşünmeden inanmamaya çağırıyor…

Manevi Taciz
Gündelik Hayatta Sapkın Şiddet

Psikiyatr Marie-France Hirigoyen, klinik bir bakışla manevi tacizin gündelik tezahürlerini ele alıyor, bunların maskesini düşürüyor ve mağdurlarına çözüm yolları öneriyor.

Tatar Çölü

İtalyan edebiyatının köşe taşlarından Dino Buzzati’nin ilk romanı olan Tatar Çölü, modernist edebiyata yapılmış en önemli katkılardan biri.

İkircikli Biricik

İkircikli Biricik, yalnızlığın, arayışın, bulma ümidinin, şehirlerin, caddelerin, şarkının ve şiirin romanı… Titizlikle örülmüş bir kurgu; ustalıkla harmanlanmış, sarsıcı bir dil…

Ne Yapabilirim?
Geleceğe Kartpostallar

“Düş gücünün avukatı” Gündüz Vassaf’tan barışa, özgürlüğe, haksızlıkları vurgulamaya, düşlemeye, değişime, birlikteliğe, geleceğe dair şiirsel bir kitap…

Din ve İdeoloji

Şerif Mardin bu çalışmasında Türk toplumunda dinin rolünü, farklı araştırma ve analiz yöntemleriyle inceliyor. İslamiyet’in Türkiye’deki tarihî gelişimi, sosyal yapıya etkileri, halkın dünya görüşünü belirleme süreçleri, kurumlaşması, siyasî ve iktisadî davranış biçimleri araştırılıyor.

Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi
Kökenleri ve Gelişimi

Jwaideh’in kitabı, Kürt milliyetçilik hareketleriyle ilgili bir “klasik” sayılabilir; konuya eğilen bütün çalışmalarda bu esere atıf yapılır. Kürt milliyetçiliğinin 1950’lere kadarki oluşumunu, aldığı biçimleri ve siyasal safahatını ele alan bu temel eserin Türkçeye kazandırılmış olması, hem Türkiye açısından yakıcı önemdeki bu sorunu kavramak için, hem de genelde Ortadoğu siyasal coğrafyası ile ilgili kaynak kıtlığını telafi etmek bakımından değerli bir katkı sağlayacaktır.

Oyunlarla Yaşayanlar

Tanzimat’tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler karşısında tutunmaya çalışan Türk okur-yazarının kara güldürüsü.

Puslu Kıtalar Atlası

Geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve "puslu kıtalar" üzerine bir roman...

Tehlikeli Oyunlar

Kişinin kendiyle savaşmasını ve yenmesini, kendini dönüştürmesini önemli bir sorun olarak algılamaya çağıran, çarpıcı ve sarsıcı bir roman.

Tutunamayanlar

Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay “saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar."

Türk Düşünce Dünyasında Yol İzleri

Elinizdeki kitap, sosyal bilimsel düşünüş ve özellikle sosyoloji düşüncesine yoğunlaşıyor. Bir derdi ve davası olan, yol açıcı düşünce insanlarının, Hilmi Ziya Ülken, Mümtaz Turhan, Mübeccel Kıray, Cemil Meriç, Niyazi Berkes, Muzaffer Şerif, Behice Boran, Pertev Naili Boratav’ın eserlerinin özünde saklı olana ilişkin tespitlerde bulunuyor.

Ayrılık Çeşmesi
Bir Neyzenin Yolculuğu

Zeki Müren’in yeni yeni ünlendiği, çocukların yaz tatillerinde esnafın yanında zanaat öğrendiği, akşamları kadınlı erkekli komşuların kapı önlerinde çay içtiği ellili yıllar fonunda bir çocukluk. Peşinden dervişlerden, neyzenlerden oluşan aile ocağının mistik havasıyla İtalyan Lisesi’nin Batılı atmosferi arasında bocalayan ilk gençlik yılları.

Milliyetçilik Kıskacında Kıbrıs

Niyazi Kızılyürek, Milliyetçilik Kıskacında Kıbrıs’ta, halen iki toplumun yaşadığı adanın ‘çözümsüzlük’ üzerinde katettiği mesafeyi geriye sarmak için dörtlü milliyetçilik matrisiyle nasıl ve niçin hesaplaşılması gerektiğini tartışıyor.

Ankara, Mon Amour!

Ankara, Mon Amour!  üst üste asılınca ertesi gün daha iyi ısıtan paltoların  cepli basma elbiselerin  dualarla ekilen simit ağaçlarının  üç tam bir paso’nun  troleybüs hızında giden bir hayatın  Zümrüt Pastanesi’nin ve Alemdar Sineması’nın  sabahtan öğlene bir yağmurla değişiveren dünyaların  ikindi sessizliklerinin ... Bize vaat edilenler de bunlar değil miydi zaten?

Matematik Tarihi

Matematiğin temel kavramlarını ve matematiğin tarihsel gelişimini kolay anlaşılır bir şekilde okuyucuya ulaştırmayı amaçlayan Marcel Boll, kitabını şöyle tanıtıyor: “Okuyucu, bu sayfalarda kendisine bir şey öğretilmesi çabasıyla karşılaşmayacaktır. Asıl amacımız sezgisel, uyarıcı ve anlaşılır olmak olduğundan, zamandizinsel bir anlatımdan, bir seçkiden vazgeçtik."

Halat Gösterisi

Toprak Işık insanları hikâyeler aracılığıyla anlatmaya devam ediyor. Ama onun insanları bildiğimiz masal veya roman kahramanları değil, bildiğimiz, her gün sokakta görüp yanlarından geçtiğimiz birbirini tanımayan insanlar. İlk kitabı Sırabaşı sonrası, Toprak Işık birbirini tanımayan insanları Halat Gösterisi aracılığıyla birbirlerine yaklaştırıyor.

Küçük Ağa

Küçük Ağa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, siyasal karar ve tartışma merkezlerinin uzağında, Kuvvacı/Millici denilen, ama ne oldukları, neyi temsil ettikleri pek bilinmeyen birilerinin açtığı savaşa katılıp katılmamanın vebalini tartarak bir karar verme durumunda kalan insanları anlatır. Asırlardır sadece “halife-i ruyi zemin”in, padişahın açtığı sancağın altında savaşılacağı bilgi ve inancıyla yaşamış taşra insanlarının, halife-padişah çağrısının yokluğunda ve işgal haberleri yayılırken yaşadıkları ikilemlerin, açmaz ve iç çalkantıların, kendileri ve kaderlerine sahip çıkma hakkında yeniden düşünmek zorunda kalışlarının hikâyesidir.