Milliyetçilik Üzerine... - 2. sayfa

Ne Mutlu Türküm Diyebilene
Türk Ulusal Kimliğinin Etno-Seküler Sınırları (1919-1938)

Türk ulusal kimliğine ilişkin hala süregiden tartışmaların kutuplarında iki tasavvur duruyor: Vatandaşlık esasına dayalı anlayış ve etnik-kültürel kimlik esasına dayalı anlayış. Ahmet Yıldız`ın incelemesi, Türkiye`de milli kimliğin inşa sürecinde etnik-kültürel kimlik vurgusunun ve tazyikinin en güçlü olduğu evreyi ele alıyor: 1919-1939 Dönemi.

Varlık Vergisi ve 'Türkleştirme' Politikaları

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’na fiilen katılmamış olsa bile savaşın yarattığı koşullardan etkilenmiştir. Milli Şef’in üstün diplomatik “becerileri” ile atlatılan bu dönem, uzun yıllar gözden kaçan/kaçırılan bir miras bırakmıştır: Varlık Vergisi... Elbette ulus-devlet ideolojisinin farklı bir veçhesi olarak değerlendirilmesi gereken Varlık Vergisi uygulaması, devletin ulusal burjuvazi yaratmak konusundaki ısrarının bir yansıması şeklinde de okunabilir.

Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi
Kökenleri ve Gelişimi

Jwaideh’in kitabı, Kürt milliyetçilik hareketleriyle ilgili bir “klasik” sayılabilir; konuya eğilen bütün çalışmalarda bu esere atıf yapılır. Kürt milliyetçiliğinin 1950’lere kadarki oluşumunu, aldığı biçimleri ve siyasal safahatını ele alan bu temel eserin Türkçeye kazandırılmış olması, hem Türkiye açısından yakıcı önemdeki bu sorunu kavramak için, hem de genelde Ortadoğu siyasal coğrafyası ile ilgili kaynak kıtlığını telafi etmek bakımından değerli bir katkı sağlayacaktır.

Türkiye'de Milli Eğitim İdeolojisi
ve Siyasal Toplumsallaşma Üzerindeki Etkisi

Eğitim, yediden yetmişyediye hepimizin bir şekilde içinde, kenarında yeraldığımız, asla dışında ve uzağında kalamadığımız önemli bir kurum. İsmail Kaplan’ın bu kapsamlı araştırmasında Türk millî eğitim sisteminin, ulus-devletin kurulduğu 1920’lerden başlayarak günümüze kadar geçirdiği evrelerin hem felsefî, hem ideolojik hem de pratik bir panoramasını çiziyor.

Milliyetçiliğe Bakmak

Ernest Gellner’in Türkçe çevirisi de yayımlanmış olan kuramsal klasiği Uluslar ve Ulusçuluk’un, bir anlamda, pratik-güncel tamamlayıcısı Milliyetçiliğe Bakmak. Gellner, bu kitapta, uluslararası düzenden etnisite’ye, Marksizm’den evrensel’e birçok kavramı; List’ten Malinowski’ye, Heidegger’den Havel’e, Edward Said’e birçok düşünce ve siyaset adamını; Polonya’dan Çekoslovakya’ya, İrlanda’ya birçok yerel örneği milliyetçilik bağlamında değerlendiriyor.

Türkiye'de Folklor ve Miliyetçilik

Türkiye’de Folklor ve Milliyetçilik, son dönem Osmanlı aydınlarından Cumhuriyet dönemine devredilen ve bugüne kadar devam eden bir arayışı anlatıyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyalizm ve Milliyetçilik (1876-1923)

Lozan Antlaşması’na kadar “azınlık” olarak tanımlanmayan etnik ve dinî unsurlar; çerçeveyi biraz daraltırsak gayrı-müslim Osmanlılar hemen hemen bütün Batılılaşma akımlarında olduğu gibi sol fikir ve hareketlerin yayılmasında da öncülük etmişlerdi: Bugüne kadar ışıkla ve yazıyla gerektiğince buluşamamış, önemli bir tarih kesiti. Zürcher, Feroz Ahmad, Adanır, Dumont, Noutsos, Yalımov ve Ter Minassian'ın makaleleriyle...

Milliyetler ve Sınırlar

Barış ve demokrasiye dayalı bir “yeni dünya düzeni”nin kurulacağı beklentileri, Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu’daki savaş meydanlarında imha olmak üzere. Kendiyle barışık, çok-kültürlü demokratik toplumların henüz çok uzağındayız. Batılıların “Doğu Sorunu” diye adlandırdığı sorunlar yumağı dirildi. Yerasimos, ’80’lerin ortalarından başlayarak kaleme aldığı jeopolitika yazılarında bu ürkütücü gelişmenin nedenlerini arıyor; Birinci Dünya Savaşı ile birlikte tarihe karışan Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Rus imparatorluklarının dağılmasıyla gündeme gelen uluslaşma ve ulus-devlet sınırlarının çizilme süreçlerini inceliyor.

Milli Kimlik

Milliyetçilik sosyolojisinin öndegelen isimlerinden Smith’in kaynak niteliğindeki çalışması, bugünden kadim çağlara, geniş bir tarihî ölçekte millî kimliğin oluşumunu ve biçimlerini ele alıyor. Milliyetçi zihniyet dünyasını zengin tarihî malzemeyle tahlil ediyor. Modern milliyetçi ideolojilerin oluşumunda etnik tarih(ler)in rolünü, farklı millî kimlik ve milliyetçilik türlerinin yol açtığı siyasî sonuçları inceliyor.

Milliyetçilik ve Sonrası

Milliyetçilik 1980’lerde hortladı mı, yoksa zaten hiç ölmemiş miydi? Carr yarım yüzyıla yakın bir süre önce yazdığı küçük kitabında bir Yeniçağ olgusu olarak milliyetçiliği, Fransız Devrimi öncesi, Napoléon’dan 1. Dünya Savaşı’na kadar, iki dünya savaşı arası ve 1965’de eklediği son bölümüyle 2. Dünya Savaşı sonrası olmak üzere dört bölümde inceliyor.