#şehir Etiketindeki Kitaplar - 2. sayfa

Başka Kentler, Başka Denizler 3

Murat Belge, Başka Kentler, Başka Denizler’in 3. cildinde okuyucusuyla birlikte çıktığı seyahate kaldığı yerden devam ediyor. Önceki ciltlerde olduğu gibi bu ciltte de dünyanın dört bir yanına yaptığı seyahatlerden arda kalanları, aynı hoşsohbet üslubu ve incelikli kalemi aracılığıyla paylaşıyor; bir yandan anlatıyor, bir yandan gezdiriyor.

Demir Çelik Karabük
Bir İşçi Kentinin Hikâyesi

Sanayiyle, (şehrin futbol kulübüne de adını veren) Demir Çelik’le özdeşleşmiş bir yer, Karabük. Bir işçi şehri–muhafazakâr bir işçi şehri. Ali Karatay, son derece ayrıntılı, analitik değeri de yüksek incelemesinde, işte bunun, “sağcı, köylü ve muhafazakâr” bir işçi şehrinin hikâyesini anlatıyor.

İstanbul Gezi Rehberi

Dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olan İstanbul, tarih boyunca içinden çeşitli medeniyetler geçen; Bizans, Osmanlı gibi büyük imparatorluklara başkentlik yapmış olağanüstü tarihî dokuya sahip bir kent.

İstanbul 2023

“İstanbul 2023” projesinin adımlarını yerinde, İstanbul’un gitgide genişleyen çeperlerinde gözlemleyen Sinan Logie ve Yoann Morvan, bu yayılmanın ve değişimin etkilerini aktarıyor

Gri Yeşil: İzmit

Roma’ya uzanan tarihiyle, kültür-sanat (özellikle tiyatro) sahnesiyle, toplumsal hayatıyla, yerel basınıyla, tabii pişmaniyesiyle, üniversite ortamıyla, SEKA’nın unutulmayan mirasıyla, emek hareketiyle, depremin acı hatırasıyla, kent kimliği etrafındaki arayış ve tartışmalarla, bir de Değirmendere’siyle… Bir İzmit şehrengizi.

Taşraya Bakmak

Taşra: Darlık, boğuntu, kasvet, tekdüzelik, kenarda kalmışlık, gerilik, bağnazlık, kavrukluk, güdüklük... Taşra: Saflık, samimiyet, sıcaklık, sahicilik-otantiklik, sükûnet, asûdelik... Buna benzer olumlu-olumsuz klişelerle anılır taşra. Peki o klişelerin ötesinde ne var?

İstanbul'da Bekâr Kadın Olmak

Ceren Lordoğlu, mekâna feminist açıdan bakan çalışmasında, İstanbul’da farklı sınıfsal ve kültürel konumlardan bekâr kadınların bu meseleyle nasıl baş ettiklerini inceliyor. Nasıl taktikler geliştiriyor, arkadaş, aile, komşuluk, mahalle ilişkilerini nasıl kuruyor ve nasıl hissediyorlar?

Türkiye’de Sağlıkta Kamu-Özel Ortaklığı
Şehir Hastaneleri

Elinizdeki kitapta, şehir hastaneleri olgusu çok yönlü olarak değerlendiriliyor. Bu modelin ekonomipolitiği nasıl işliyor, iktisadi ve malî etkileri nedir? Hukuki çerçeve nedir, şehir hastaneleriyle ilgili açılan davalar nasıl bir seyir izliyor? İstihdam koşulları nedir, sağlık çalışanlarını neler bekliyor? Hastaları neler bekliyor; tıbbi gerekliliklerden çok “müşteri memnuniyetini” gözeten sistemin etkileri neler olacak?

Geleneksel Alevilik
İnanç, İbadet, Kurumlar, Toplumsal Yapı, Kolektif Bellek

Aleviliğin, gitgide kaybolmakta olan bir katmanını ele alıyor bu kitap: Rıza Yıldırım’a göre, günümüz Aleviliğinin en alt katmanını oluşturan geleneksel Aleviliği. “Yalıtılmış, sıkdokulu, kırsal” ilişkilere dayanan, “mistik ve mitik nitelikli dogmalar”la kendini sözlü iletişimle yeniden üreten bir kültür olarak tasvir edilen geleneksel Alevilik, aktarım kanalları hayli tıkanmış olduğundan, bir tür “gizli kaynak” havası taşıyor.

"Dünyada Van"
Nüfus, Etnisite, Tarih ve Toplum

Van, “Dünyada Van, ahirette iman” veya “Bu dünyada Van, öbür dünyada cennet” gibi özlü sözlerle methedilmiş bir diyar. Kadim bir medeniyet merkezi, bir geçit yeri, çok şeyler görmüş geçirmiş, kimlerin kimlerin yurt tuttuğu veya ağırlandığı bir belde. Bu derleme, Van’ı mümkün olduğunca çok cephesiyle tanımaya dönük bir çalışma.

Piyasa Yapmanın Yeni Yüzleri

Kentsel yaşamın odaklarından biri haline gelen alışveriş merkezleri (AVM) olgusuna çok yönlü bir yaklaşım getiren bir kitap. Feyzan Erkip, öncelikle, bakkaldan süpermarkete, süpermarketten AVM’ye olağanüstü hızlı geçişin ekonomi-politiğine bakıyor.

İcad Edilmiş Şehir: Ankara

İcad Edilmiş Şehir: Ankara okurun elinden tutup geçmişten günümüze uzanan başkenti farklı yönleriyle bazen tatlı tatlı, bazen de sert mizacıyla anlatıyor, etraflı bir şehir turuna çıkarıyor…

Başka Kentler, Başka Denizler 1

Kavafis “Yeni bir ülke bulamazsın, başka denizler bulamazsın...” diyordu “Kent” şiirinde. Kendinden kaçamama haline gönderme yapan, adeta bir kıstırılmışlığı ya da imkânsızlığı dile getiren bu şiirin satırlarında bir taraftan hüzünlü, bir taraftan tahrik edici bir çağrı var; gidebilmeyi ve gidilen farklı yerlerde de kendinizle yüzleşmeye devam etmeyi içeren bir çağrı.