#japonya Etiketindeki Kitaplar

Tae Han Min Guk
2002 Dünya Kupası Mektupları

Mehmet Demirkol, 30 Mayıs günü akşam saatlerinde Atatürk Havalimanı’ndan Tokyo aktarmalı olarak Seul’e gider. Hayatında ilk kez bir uçak yolculuğunda uyur. Çünkü huzurludur, yirmi küsur yıldır hayalini gördüğü Dünya Kupası’na gitmektedir. Ve ertesi gün Dünya Kupası’nın heyecanıyla kucaklaşır. Neredeyse her gün bir şehre yolculuk eder, bir maç seyreder.

Manga
Bir Kültürel Direniş Aracı

Japon çizgi romanı Manga, global ölçekli popüler kültürün yeni fenomenlerinden biri. Mangalar, dinamik çizgileri ve güçlü anlatı evreniyle bütün dünyada şaşırtıcı genişlikte bir okur kitlesine sahip. Manga dendiğinde, hâkim çizgi roman anlayışından farklı bir şey kastedildiği hemen anlaşılıyor.

Ekonomide Hızlı Büyüme ve Balon
Dünya Ekonomisinde ABD'nin Yeri

Kapitalist döngünün iniş çıkışlarından bağımsız olduğu varsayılan “Yeni Ekonomi” 1990’larda baş döndürücü bir büyüme vaadi yaratırken, ABD’nin imza attığı başarıların ileride yaşanacak büyük krizleri tetikleyeceğini tahmin edenler yanılmadı. Yine de, bugün bile o dönemi bir başarı öyküsünün zorlu başlangıç devresi olarak yorumlayanların sayısı az değil.

Militarist Modernleşme
Almanya, Japonya ve Türkiye

Murat Belge, Militarist Modernleşme’de Almanya, Türkiye ve Japonya’da yaşanan militarist modernleşme sürecini karşılaştırmalı örneklerle ele alıyor: Almanya örneğini İtalya, Japonya örneğini Hindistan ve Türkiye örneğini Yunanistan ile karşılaştırıyor.

Ekonominin Küreselleşmesi

Küresel ekonomi belki son yıllarda ortaya çıkmış bir kavram, ama ekonominin küreselleşmesi hiç de yeni değil. Dünyanın toprak altı ve toprak üstü kaynakları hem farklı farklı oldukları, hem de her yerde bulunmadıkları için eski tarihlerden itibaren ticaret yoluyla gezegen etrafında dolaşmaya başladılar. Bu dolaşım döngüsü kimi ulusların lehine olurken birçoğunun da aleyhine gerçekleşti.

Devrimci Şiddet

1960’ların ortalarından itibaren dünyanın birçok yerinde, eş zamanlı olarak, şiddete, yani silahlı mücadeleye yönelen toplumsal hareketler ortaya çıktı. Bu hareketler genellikle, mevcut siyasi, ekonomik ya da kültürel düzene bir itiraz olarak, çoğunlukla öğrenci ve işçi grupları içinden doğdu ve zaman içinde silahlı mücadeleye dönüştü.