Bugünün Kitapları - 9. sayfa

Türkiye'de din eğitimi ve
İmam Hatipler

Türkiye’de eğitim, özellikle din eğitimi sorunu, Batılılaşma serüveninin başladığı dönemden bugüne hep en önemli tartışma konularından, siyasal ve kültürel hegemonya kurma mücadelesinin temel unsurlarından biri oldu. 28 Şubat süreci bu tartışmanın zirveye ulaştığı bir dönemdi. Mehmet Ali Gökaçtı, Türkiye’de Din Eğitimi ve İmam Hatipler’de bu konuyu tarihsel bir perspektifle Osmanlı’dan bugüne Türkiye’nin modernleşme süreci çerçevesinde inceliyor.

Orta Asya'da İslam Misyonerleri
Fethullah Gülen Okulları

Fethullah Gülen hareketi hangi amaçla Orta Asya ülkelerinde onlarca okul açıyor? Bunlar “Altın Nesil” yaratma ideali güden Nurcu misyonerlik okulları mı, yoksa Türkleştirme politikasının araçları mı? Avrupa Birliği yolundaki Türkiye, bir yandan da doksanlı yılların başından itibaren dağılan Türkdil eski Sovyet cumhuriyetleri arasında bir etkinlik stratejisi güdüyor.

Overdose Türkiye
Türkiye'de Eroin Kaçakçılığı, Bağımlılığı ve Politikalar

Türkiye’nin uyuşturucuyla ilişkisi, genellikle hep ‘dolaylı’ bir ilişki olarak konu edildi: 1970’lerde haşhaş ekiminin yasaklanması ve uluslararası eroin ticaretinin önemli bir transit yolu olması dolayısıyla... Peki, 1930’ların ortasında İstanbul’da eroin üreten üç fabrika bulunduğunu... Bu işletmelerin yönetim kurullarında dönemin saygın isimlerinin yer aldığını... Türkiye’nin o dönemde bu fabrikalar nedeniyle büyük bir uluslararası baskıya maruz kaldığını biliyor muydunuz?

Annem Sizi Derse Bekliyor

Liselere Giriş Sınavı’na hazırlanan gençler!.. Liselere Giriş Sınavı’na hazırlanan anneler, babalar! Ya da çok yakında bu dertlerle uğraşmak durumunda kalacak potansiyel ‘yarışçı’ aileler!.. Derse ara verin. Taze taze bu dertleri yaşamış bir annenin kaleminden bu gerçek hikâyeyi okuyun.

İsrail Sözlüğü
Siyonistler, Muhalifler, Tarihçiler, Eylemciler, Yerleşimciler, İsrailliler

İsrail hakkında ne biliyoruz? Ortadoğu’da ABD’nin stratejik müttefiki...? “Bölge”nin nümunelik demokrasisi...? Filistin’i işgal altında tutan “zalim”/“terörist” devlet...? Arap ve Müslüman dünyasının baş düşman imgesi...? Antisemitizm mağdurlarının ve Soykırım’ın kurbanlarının sığınağı...? “Vaadedilmiş Toprak”? İsrail Sözlüğü, tarihiyle, insanlarıyla, tartışmalarıyla İsrail’i anlatıyor.

Sosyal Güvensizlik

Hukuk devleti ya da sosyal devlet, bir eşitler topluluğunun oluşumuna katkıda bulunmalı aslında. Böylece herkesin bağımsız bir birey olarak tanınıp, işsizlik, yaşlılık, hastalık, iş kazası gibi durumlar karşısında “günvenlik içerisinde” olması sağlanmalı! Robert Castel bu kitapta, sivil ve toplumsal sözleşmenin tehlike altında olduğunu anlatıyor.

İslâm'la Bir Yaşam

“Dar kafalı ulema tarafından kâfir ilan edilen ama çok derin bir imanı olan bu insanın, Ebu Zeyd’in kaderi, bazen Ortaçağ’ın dindar Müslümanlarının -ama aynı zamanda Hıristiyan dindarlarının da- kaderini hatırlatıyor.” Annemarie Schimmel Yaşayan önemli İslâm düşünürleri arasında sayılan Ebu Zeyd, ülkesi Mısır’da radikal ve fundamentalist İslâmcı hareketin baskılarına uğradı.

Şah'ın Bütün Adamları
Bir Amerikan Darbesi ve Ortadoğu'da Terörün Kökenleri

Ortadoğu’nun, İran’ın ve Batı’nın hem dününü hem de bugününü anlamak için temel bir kitap...

Nâzım'ın Macar Toprağı

Sovyetler Birliği’nden Macaristan’a yaptığı geziler, Nâzım Hikmet için bir ferahlama fırsatı olmuştu her zaman. Hem “Macar Toprağı”nı çok sevmiş, sanki biraz “memleket havası” bulmuştu; 1955’te bir radyo mülakatında şöyle diyordu: “Macar insanları benim insanlarıma daha benziyor. Onun için Macaristan’a geldiğim zaman, biraz da memleketimin güzelliğini, hayırlı günlerini görür gibi oluyorum.”

Topraksızlar
Brezilya'da Topraksız Köylü Hareketi: MST

Metin’in, bu kitapla sağladığı katkı, MST mücadelelerinin ve zaferlerinin ilerici derslerini Türkiye soluna taşımak açısından kilit bir önem taşıyor. James Petras Dünyanın öteki ucunda Avrupa kıtası kadar kocaman bir ülke Brezilya... Ama Üçüncü Dünyalılıktan, IMF’zedelikten ve kesif bir fukaralıktan akraba yaşadığımız coğrafyaya. Neo-liberalizm bütün vahşetiyle Brezilya tarımına ve köylülerine saldırıyor on yıllardır.

Sevgili Fidel
Hayatım, Aşkım, İhanetim

Marita Lorenz’in hayatı, nefes kesici bir macera romanını andırıyor: Bergen-Belsen Nazi Toplama Kampı’nda geçirilen azap dolu günler, savaş, tecavüz, CIA ajanlığı, mafya, yağmur ormanlarında tutsaklık... Akıllara durgunluk veren bu hatıraları okurken, cesur ama yaralı bir kadın-çocuğu tanıyoruz. Aynı zamanda da, onun gözünden, kendini “Ben Küba’yım,” diye tanımlayan Castro’nun insani hallerine tanık oluyoruz.

İçimizdeki Hapishane
Labirentin Sonu

Hapishaneler toplumların zuladaki resimleridir. Hapishaneler, arada sırada ceplerden çıkarıp bakmaya bile cesaret edilemeyen, duvarlar arasına hapsedilmiş dünyalardır. Türkiye’de siyasî mahkûmların varlığının devam etmesi, hapishanelerin zuladan sık sık çıkarılmasını gerektirir. Özellikle sol/sosyalist hareketlerin tarihlerinde hapishanede geçirilen dönemler üzerine devasa bir ‘güzelleme’ külliyatı oluşturulmuştur.

Kaos İmparatorluğu
Soğuk savaş sonrası dönemde Amerikan tahakkümü karşısında cumhuriyetler

Alain Joxe bu kitabında Hobbes, Makyavelli ve Clausewitz’in devlet anlayışlarından yola çıkarak Amerika Birleşik Devletleri’nin bütün dünya üzerindeki egemenliğini sorguluyor. Bu egemenliğin ne kadar askerî, ne kadar ekonomik olduğunu tartışıyor. Amerika Birleşik Devletleri terör karşısında, kesintiye uğrayan barış süreçleri karşısında cezalandırıcı gücünü kullanırken bu süreçlerin kesilme sebeplerini yeteri kadar değerlendiriyor mu?

İşte Eseriniz!..
100 Göstergede Kuruluştan Çöküşe Türkiye Ekonomisi

Türkiye, 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde, inişli çıkışlı bir süreç yaşadı. Belli anları, durakları, dönemleri, alt-dönemleri, kırılma noktaları ve kavşakları var bu sürecin. Ama kabaca, bu 80 yılı, “1980 öncesi / 1980 sonrası” diye ayırmak gerekli. Milâdın 1980 olması, başta ekonomik, ama onunla beraber politik ve kültürel gerekçelere dayanıyor. Toplumsal alanımızın hangi ögesini araştırırsanız araştırın, 1980 öncesi ile 1980 sonrası arasındaki fark kendini belli eder.

Filler ve Çimenler
Medya ve Finans Sektöründe Doğan/Anti-Doğan Savaşı

Türkiye medyası, 2001 krizi ile birlikte önemli bir kabuk değişimi yaşadı, yaşıyor. Medya sektörüne egemen olan gruplar saflaştılar, daha doğrusu cepheleştiler. Birbirlerini, “medyayı silah, gazetecileri de tetikçi” olarak kullanmakla kıyasıya eleştirdiler. Medya dünyası ve daha birçok gözlemci bunu medya sektöründe bir cepheleşme gibi anladı, yorumladı.

Yunanistan ve "Doğudan Gelen Tehlike" Türkiye
Türk-Yunan İlişkilerinde Çıkmazlar ve Çözüm Yolları

Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlar uzun zamandan beri dünya kamuoyunun gündemine yerleşmiştir. İki ülke arasındaki sorunlar yalnızca ortak bir denize kıyısı olan iki komşunun, sınır anlaşmazlıklarından ibaret değildir. Tarihsel mirasın ortaya çıkardığı ve Türk-Yunan ulus-devletlerinin “çabaları” ile beslenmiş daha büyük sorunlar söz konusudur.

"Hekim Kendisini de Tedavinin Bir Parçası Olarak Sunar"

“Hekimler, her sabah adına ‘vizit’ denilen ayrı bir ritüel ile başlarlar güne. İyileşen hastaların yüzündeki gülümsemedir onları diri tutan... Hastane koridorları neredeyse ülkenin sosyolojisini yansıtan insan manzaraları ile doludur. Hastalıklardan çok insanların çaresizliği etkiler sizi...” Elinizdeki kitap, bu anlamda “vizit izlenimleri” olarak da düşünülebilir...

100 Göstergede
Kriz ve Yoksullaşma

Türkiye toplumu, biri Kasım 2000’de, diğeri Şubat 2001’de yaşadığı iki ekonomik şokla, tarihinin en derin ekonomik krizine girdi. İkinci Dünya Savaşı’nın karne yıllarını bile geride bırakan bir derinlikteydi kriz. İktisadi krizin alevi, anında siyasi, kültürel, sosyal alanlara sıçradı ve topyekün bir kriz yaşandı. Krizin faturası gerçekten ağırdı. Ama zaten büyük uçurumlar barındıran toplumumuzda, bu krizin faturası da hiç adil paylaşılmadı.

Postmodernitenin Kökenleri

Postmodernizm, son yıllarda sürekli her alanda karşımıza çıkıyor. Sanattan toplumsal bilimlere, mimarlıktan sinemaya, hatta darbelere kadar pek çok alanda bu kavram kullanılıyor. Peki herkesin kolaylıkla kullandığı bu kavramın kökenleri nelerdir? Bir fikir olarak postmodernitenin kaynakları, mekânsal, siyasal ve entelektüel bağlamında nasıl değerlendirilmeli?

Tarz-ı Hayat'tan Life Style'a
Yeni Seçkinler, Yeni Mekanlar,Yeni Yaşamlar

Türkiye toplumu 1980’den bu yana çok hızlı bir dönüşüm geçirdi. Serbest piyasa ekonomisinin hâkimiyetiyle birlikte tüketim, insanların kimliklerini belirleyen en önemli unsur haline geldi. Gündelik yaşam renklendi ve Amerikanlaştı. Eskiden görünmez olmaya çalışan işadamları imaj restorasyonuna giderek her gün gazetelerde boy göstermeye ve “entelektüel” muamelesi görmeye başladılar.

Son Moda Saçmalar
Postmodern Aydınların Bilimi Kötüye Kullanmaları

Son Moda Saçmalar, literatüre `Sokal Vakası` olarak geçen entelektüel skandalın kitabı. Fizikçi Alan Sokal, saygın Amerikan kültür çalışmaları dergisi Social Text´e, baştan sona saçmalıklarla dolu bir yazı gönderir. İtibar gören bir entelektüel jargona sadık kalarak yazdığı yazıda, son yılların meşhur kuramcılarından bol bol alıntı yapar. Modaya uygun şekilde yazısına Aydınlanma eleştirisi ile başlar; fizik, matematik ve sosyal kuram arasındaki sınırları aşmanın gerekliliğinden söz eder ve fiziksel gerçekliğin toplumsal gerçeklik gibi dilsel bir oluşum olduğunu savunur.

Hilal ve Yıldız
İki Dünya Arasında Türkiye

`Stephen Kinzer dört yıl Türkiye´de yaşadıktan sonra bu parlak kitapla bize dışarıdan nasıl gözüktüğümüzü sevgi ve anlayışla gösteriyor. Bu çok rahat okunan kitap Türkiye´yi, imkânlarını ve dertlerini yeniden düşünmek, tartışmak için iyi bir fırsat...` Orhan Pamuk

90'larda Türkiye'de Feminizm

Türkiye’de feminist hareketin son yirmi yılı, üzerinde çok konuşulan ama az yazılan bir dönem olarak duruyor. 80’lere ilişkin az sayıda yazılı belge ve çokça efsane var, 90’lar ise daha çok herkesin kendi durduğu yer kadarını bildiği, bilebildiği bir zaman dilimi oldu. Bu derleme, feminist hareketin tarihinin yazılmasına katkıda bulunmak için hazırlandı.

Otoriter Demagoji
Farklı Ol, Benim Gibi Ol

Kürşat Bumin bu kitapta yer alan yazılarında Türkiye'nin son dönemini, "Türkler çıldırmış olmalı!" dedirten olaylar üzerinden ele alıyor. Rejim sorunları, demokrasi, ordu, siyaset vb... sorunlarımıza 'otoriter demagoji' kavramıyla açıklık getirmeye çalışıyor. Bumin'e göre 'otoriter demagoji'nin yürürlükte olduğu Türkiye'de "görünürde 'söz' kimsenin tekelinde değildir; hatta sık sık 'konuşan ülke'nin erdemlerinin sıralandığına tanık olunur.