Cinsiyetlendirilen sözlü gelenek türleri: Dersim deneyiminde sözlü şiir ve ağlama pratikleri

Cinsiyetlendirilen sözlü gelenek türleri: Dersim deneyiminde sözlü şiir ve ağlama pratikleri

AYLİN DEMİR

Özet: Sözlü gelenekleri oluşturan türlerin, performans temelli ve antropolojik çalışmalarla desteklenen araştırmalarla yeniden düşünülmesi, sözlü geleneklerin icrası, bunu icra eden aktörler, toplumsal yapı ve bireylerin bu yapı içindeki etkileşim ve eylemliliklerini görmemiz açısından önemli bir alan sağlar. 

Bahsettiğim pratikler aracılığıyla kadınlar ve erkekler tarafından yapılsa da ben daha çok kadınlarla yaptığım görüşmeleri vurgulamaktayım. ‘Ağlama’nın cinsiyetlendirilmiş bir tür (genre) olması bunun en önemli sebebidir. Fakat erkeklikler ve buna uygun görülen söyleme türleri de erkeklik kurgularını görebilmek açısından bu çalışmanın önemli bir parçasıdır. Bu bahsettiğim türler içinde birçok konuya değinildiğini görmek mümkündür. Hayata dair hoşnutsuzluklar, yalnızlık, fakirlik, 1990’lı yıllarda yaşanan köyden kente zorunlu göç, kaybedilmiş bir evlat, evlilikleri veya sevdiği kişinin üstüne söylemek bu konular dahilindedir. Bu çalışmada, bahsettiğim türlerin, deneyimlerin aktarılmasındaki araçsallıktan ziyade performans ve benliğin kuruluşu arasındaki ilişkileri düşünmek açısından önemli bir alan açtığı düşüncesindeyim. Bu pratiklerde müzikal yapı, tema, izleyici, performans anları, performans ve mekânın kurulumu ve bu pratikler sırasındaki anlatılar içinde kurulan benlik ve öznellik alanları gibi bir çok konuyu içeren bir analiz yapılmasına olanak sağlar.

Söylemenin/ağlamanın o toplumsal yapı içindeki imkân ve meşruluk alanları, dinleyici-söyleyici arasındaki etkileşim, toplumsal olarak kurulan anlam ve tutarlılıklar bağlamında anlatının eleştirisi ve kişilerin kendilerini konumlama durumları üzerine tartışılmaktadır.

Anahtar sözcükler: Cinsiyet, kadınlar, sözlü şiir, ağlama, şarkı söyleme, performans

***

Gendered genres: Oral poetry and weeping in the case of Dersimli women

AYLİN DEMİR

This article analyzes the issue of performing self in the genres of oral poetry and weeping, which are performed by Dersimli women in the course of their everyday life practices. The personal narratives or social issues presented with these genres include a range of topics like dissatisfaction about life, a deceased child, loneliness, poverty, forced migration from the villages in the mid 1990s, regret of a woman for her marriage and old love stories. I found that performing those genres as repetitive actions in the course of everyday life practices has an important role both in the construction and the positioning of self.

This study deals with saying/singing/weeping processes. In these processes, performers express their experiences, emotions, and ideas which are not narrated or spoken, or have limited expression, in the social interaction of everyday life. I discuss issues such as the possibility and legitimacy of singing/saying practices, the interaction between the performer and the audience, the critique of the narrative on the basis of socially constructed meaning and consistency, the construction of the self and the possibilities of agency.

Keywords: Gender, women, oral poetry, weeping/singing/saying, performance