‘Hiper-görünürken görünmezliğe’: Gaziliğin hegemonik erkekliğe eklemlenmesi üzerine bir medya incelemesi

‘Hiper-görünürlükten görünmezliğe’: Gaziliğin hegemonik erkekliğe eklemlenmesi üzerine bir medya incelemesi

Nurseli Yeşim Sünbüloğlu

 

Özet: Bu makale Güneydoğu gazileri olarak tanımlanan sosyal grubun deneyimlerinin medyada temsil ediliş biçimleriyle ilgili bir örneği mercek altına almaktadır. Makalede erkeklik, milliyetçilik ve militarizm arasındaki ilişkilerin ekseninde tekinsiz bir kimliğe sahip olarak duran gazilerin anaakım medyaya sınırlı bir şekilde yansıyan sakatlık durumlarına ve deneyimlerine odaklanılmaktadır. Söz konusu temsil örneğinin analizinde hegemonik erkeklik kavramından yararlanılmakta, hegemonik olanın olağan ve sıradan, dolayısıyla da ‘görünmez’ olduğu vurgulanmaktadır. Buradan hareketle gazilerin hegemonik erkeklik ortak paydasında birleştirilme çabası, normatif olmayan bir bedensel özellik olarak sakatlığın hegemonik olana eklemlenmesi yoluyla görünmezleştirilmesi stratejisi olarak tanımlanmaktadır.

Hegemonik tanım ve pratiklerin (yeniden) üretilmesi ve yayılması sürecinde medyanın oynadığı rol göz önünde bulundurularak analiz konusu olarak anaakım medyanın etkili isimlerinden Ayşe Arman’ın 2010 yılı içinde Hürriyet gazetesinde yayımlanan, gazilerle ve eşleriyle gerçekleştirdiği iki röportaj dizisi seçilmiştir. Gerek gazilerin ve eşlerinin anlatılarında gerek de Arman’ın sorduğu sorularda ve anlatıları aktarırken oluşturduğu çerçevede sakatlık deneyimlerinin hegemonik erkekliğe eklemlenmesinin örnekleri gözlemlenmektedir. Bu eklemlenme sürecinin beden/zihin ayrımına denk gelecek şekilde işlediği, bunun da mevcut örnekler üzerinden profesyonel asker/zorunlu asker farkı ile çakıştığı ortaya konulmaktadır. İncelenen örnekler çerçevesinde askerler arası bu ayrımın toplumsal sınıf/statü farkı ile kesiştiği, orta ve alt sınıf erkeklerin farklı özellikler dolayımıyla hegemonik olanın sınırlarına dahil edildiği gösterilmektedir. Makale bu görünmezleştirme stratejisinin politik anlamını sorunsallaştırmakta, bu tip bir medya temsilinin gazilerin deneyimlerini depolitize etme sonucunu ortaya çıkardığını savunmaktadır. Böylelikle gazilerin sakatlıklarının PKK’ya karşı sürdürülen çatışmalar ve daha geniş anlamda Kürt sorunu ile bağlantılı olan politik sebebi ile toplumsal düzeyde yüzleşme imkânı ortadan kalkmaktadır.

Anahtar sözcükler: Gazi, sakatlık, hegemonik erkeklik, Ayşe Arman röportajları, görünmezlik, depolitizasyon 

 

***

 

“From hyper-visibility to invisibility”: A media analysis on the articulation of veteran disability to hegemonic masculinity

Nurseli Yeşim Sünbüloğlu

 

This article is concerned with a particular example of the way in which disabled veterans in Turkey are represented in the media. The article mainly focuses on the experiences of the veterans’ disabilities, a condition the mainstream media usually deal with in a restricted way. It is argued that the reason for the limited media coverage is related to the uneasy relationship between the everyday experiences of disabled veterans and the nationalist/militarist construction of masculinity. The analysis draws on hegemonic masculinity as the key concept to reveal the strategy of regulating the visibility of veteran disability. The strategy is described as the articulation of disability, which is a hyper-visible non-normative corporeal feature, to hegemonic masculinity, which is practically “invisible” by virtue of being normalized.

Taking into account the crucial role of the media in the (re)production and dissemination of hegemonic definitions and practices, two interview series carried out by an influential journalist, Ayşe Arman, with disabled veterans and their spouses and published in Hürriyet daily in 2010 have been analyzed. The analysis indicates that the abovementioned strategy is employed through the narratives of veterans and their spouses as well as through the interview questions and the discursive frame within which the interviews are narrated by Arman. The ways in which veteran disability is articulated correspond to the body/mind dichotomy, which, in this case, overlaps with the difference between conscripts and professional soldiers. It is argued that the difference between those two types of soldiers coincides with a social class/status difference, according to which disabled men are incorporated into the realm of the hegemonic in completely opposite ways. The article aims to problematize the political implication of the strategy in question, emphasizing that such representations serve to depoliticize disabled veterans’ experiences. Therefore it becomes impossible to introduce a public debate about veteran disability as one of the consequences of the armed conflict continuing in the broader context of the Kurdish issue.

Keywords: Disabled veterans, disability, hegemonic masculinity, Ayşe Arman interviews, invisibility, depolitisation