Müphemlik Kültürü ve İslâmFarklı Bir İslâm Tarihi Okuması
Dinî literatürün yanı sıra edebî metinlerden geniş ölçüde yararlanarak son derece zengin bir malzemeyle ve iddiayla, heyecanla yazılmış, gerçekten farklı bir İslâm tarihi okuması.
Viking RuhuNors Mitolojisi ve Dinine Giriş
Odin, Thor, Freya, devler, cüceler, valkürler, Hel, Valhalla, Ragnarok… Dünyada en çok ilgi uyandıran mitolojilerden biri olan Viking mitolojisine dair 34 hikâye, bu kitapta bir araya geliyor.
Ötekinin ÖtekisiEtno-Dinsel Bir Kimlik Olarak Alevi Kürtlüğün İnşası
Etno-dinsel gerçekliğin ötesinde, bir siyasi varlık olarak Alevi Kürt kimliğinin inşasını inceleyen bir kitap: Selçuklu, Osmanlı ve zamanımıza uzanan süreçte hem etno-dinsel ve etno-politik gelişimin tarihine bakıyor, hem bu tarihin nasıl yeniden keşfedildiğini sorguluyor. 1980’lerdeki yenidenuyanışa, Sivas ve Gazi Mahallesi katliamlarının ve Kürt hareketinin etkisine özel bir ağırlık vererek…
20. Yüzyılda Köylü Savaşları
Eric R. Wolf, 20. Yüzyılda Köylü Savaşları adlı bu kitabında Küba, Cezayir, Vietnam, Çin, Rusya ve Meksika örneklerine yoğunlaşarak köylülüğü genelgeçer tanımların ve kriterlerin ötesinde ülke bağlamlarında ve farklı toplumsal formasyonların içerisinden ele alarak önemli bir katkı sunuyor.
Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Muhalif Ege
Serbest Cumhuriyet Fırkası ve Muhalif Ege, 1908’de “Hürriyet’in İlanı” sırasında gözlemlenen heyecanı hatırlatan bir kıpırdamaya yol açan SCF’nin Ege’deki faaliyetlerini ele alıyor. Erken Cumhuriyet dönemi muhalefetinin toplumsal tabanına ilişkin bilgi eksikliğini Ege Bölgesi örneğinde dolduruyor.
Rüyaların Öldüğü Ada
Rüyaların Öldüğü Ada, Kuzey Ege’nin şahsiyetli adasının, İmroz/ Gökçeada’nın aşağı yukarı yüz yıllık macerasını anlatıyor. Adanın yerlisi bir Rum ailesinin ferdi olan Madam Maria’nın hayatına ve kederine tanıklık ederek…
Süleyman Demirel
Süleyman Demirel kitabı, zaman zaman kusursuz bir pragmatizmle “meselelerin” kenarından dolaşan, onları zorlayan, zaman zaman da devlet aklıyla uzlaşma arayarak destek gördüğü kesimlerin sorunlarını çözmekten ziyade sorunun kaynağı haline gelen, defalarca hükümet kurmuş ve dağıtmış bir antikomünist “baba” figürünü resmediyor.
Avusturya, Prusya ve Almanya'nın Oluşumu (1806-1871)
Breuilly, Avrupa’nın siyasi haritasının şekillenmesinde kritik önem taşıyan bir dönemi ve olguyu analiz ediyor. Arka planda, Fransa’nın basıncı altında “eski düzen”e karşı Avrupa çapındaki demokratik devrim mücadelesi ve karşı-devrim var. Odakta ise Avusturya-Almanya mücadelesi…
İstanbullu Rumlar ve 1964 SürgünleriTürk Toplumunun Homojenleşmesinde Bir Dönüm Noktası
1964 yılında İstanbullu Rumlar büyük bir felaket yaşadılar. Evlerini terk etmek zorunda bırakıldılar ve bilmedikleri bir dünyaya sürgün edildiler. Yabancı statüsüne alınmaları, bir bavulla vatanı terk etmeleri, hukukla korunan tüm haklarının bir anda ellerinden kayıp gitmesi gibi, bu trajik olayda yaşanan travmalar ve zorluklar bugüne dek birkaç araştırmanın ve filmin konusu oldu. İstanbullu Rumlar ve 1964 Sürgünleri, konunun derinlemesine incelenmesi için sözü bu acının muhataplarına bırakıyor.
Türkiye Toplumunun Bunalımı
Türkiye toplumunun son yıllarda yoğunlaşmış olarak yaşadığı derin bunalımın hem tarihî köklerini hem güncel nedenlerini aydınlatmada ilk adımın, bütün projektörleri ve gözleri devlete doğru çevirmek olduğunu ileri süren yazar, temel sorunsalı açısından ö-nem taşıyan, İslâm karşısında devlet, laiklik, milliyetçilik, Türk siyasî partileri... konularını ele alıyor, yakın tarihe dair somut analizler yapıyor.
Gramsci'nin İki HapishanesiFaşist Hapishane ve Komünist Labirent
Franco Lo Piparo, Gramsci’nin mektuplarında hem faşist yönetimin hem Stalinci sansürün denetiminden kaçmak için kullandığı mecazi ifadelerin arkasındaki gerçeği aydınlatmaya çalışıyor. Bu büyük sosyalist düşünür ve siyasetçinin hem faşizmin hem Komintern’in Stalinci pratiklerinin tutsağı olarak verdiği fikrî mücadeleye ışık tutuyor.
Soykırımdan KurtulanlarHalep Kurtarma Evi Yetimleri
Soykırımdan Kurtulanlar, Ermeni Soykırımı sırasında hayatta bırakılan Ermeni kadın ve çocukların 1918’den sonra kapatıldıkları evlerden kurtarılmalarını ele alıyor.
Kayıp Bir Devrimin HikâyesiBir Zamanlar Hasköy'de
Faruk Eren, Haliç’in kıyı semti Hasköy’ün 70’li yıllarını adımlıyor, gözaltında “kaybedilen” abisinin, Hayrettin Eren’in hikâyesini anlatıyor bize. Bu dönemde komşuluğun, ahbaplığın, gündeliğin nasıl deneyimlendiğinden, semtin siyasi-toplumsal tarihine, insanların nasıl devrimcileştiğine dair eşsiz izlenimler sunuyor.
Antik Yunan'ın Kısa Tarihi
Antik dönem tarihi üzerine ciddi eserler üretmiş ve Antik Yunan dünyasını üç temel döneme (arkaik, klasik, Helenistik) ayırarak ele alan P. J. Rhodes, Antik Yunan’ın Kısa Tarihi adlı bu kitabında Herodot ve Tukidides gibi antik tarihçilerin temel metinlerinden faydalanarak Antik Yunan dünyasının içine doğru giden yolu Romalıların egemen olduğu döneme dek ustalıkla adımlıyor.
Türkiye'nin 1950'li YıllarıCiltli
Türkiye’nin her açıdan kabuk değiştirdiği bir dönem olan 1950’li yıllardaki zamanın ruhu üzerine kapsamlı bir kılavuz.
Rus Devrimi'nin Kısa Tarihi
Çar yönetiminden mutsuz bir kitlenin benzersiz bir örgütlenmeyle harekete geçerek gerçekleştirdiği 1917 Rus Devrimi, tarihin ilk komünist devletinin kurulmasına neden oldu. Peki bu devrimin öncülleri nelerdi? Örgütlenme nasıl gerçekleşti? Fikir önderleri kitleleri nasıl etkiledi ve yol gösterdi? Rusya toplumunun düşünce yapısı devrimde ne kadar etkili oldu ve bu toplumun hangi kesimleri, nasıl roller üstlendi? Geoffrey Swain bu kitabında yeni bir bakış açısıyla devrimi tekrar ele alırken bu soruların cevaplarını arıyor.
Zarif ve Dinen MakbûlMuhafazakar Üst-Orta Sınıf Habitusu
Muhafazakâr orta sınıflarda yeni olan ne? Hayat tarzları hal ve davranışları, zevkleri nasıl değişti? Bu değişim, bize ne anlatıyor? Aksu Akçaoğlu, bu soruların cevaplarını arıyor. Muhafazakâr orta sınıfın hal-davranış ve beğeni düzenini, bunun mekâna yansımasını, “sembolik ürünler piyasası”nı, moda anlayışını, sosyalleşme yollarını ve ortamlarını, “iç dünyanın” ve benliğin eğitim yordamlarını, zihniyet dünyasını inceliyor.
Ordu ve Millet1930'larda Almanya ve Türkiye'de Askerî Kültür
Tarihçi Emre Sencer, elbette köklü farklılıklara sahip olsalar da, bu çerçevede anlamlı bir mukayese imkânı sunan 1930’lar Almanyası ve Türkiyesi’nde, askerî kültürün baskın etkisini inceliyor. Orduya-subaylara özgü bakış açısının, iki savaş arası dönemde tümüyle siyasetin ve kültürün biçimlenmesinde oynadığı rolü görüyoruz.
İran'da Devlet, Din ve Devrim1796'dan Bugüne
Kitap Batı eğilimli olmayan bir devlet teorisi ve 1979 Devrimi’nin İslamî dönüşüne ve sonrasına çok farklı bir açıklama sunuyor, çünkü İslamîleşmeyi kültürel bir süreçten ziyade tarihsel ve siyasi bir süreç olarak görüyor.
Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler
Portreler üzerinden tarihe yeniden bakmayı, bakmakla kalmayıp Kürtlerin entelektüel ve siyasi tarihlerini, çeşitliliğe halel getirmeyen bir bütünlük üzerinden okumayı isteyenler için eşsiz bir başlangıç noktası. Tarihyazımına yeni bir soluk.
Modernleşen Türkiye'nin TarihiGözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 4. Basım
Daha önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş dönemiyle ilgili önemli araştırmalara imza atan, Amsterdam ve Nijmegen üniversiteleri öğretim üyesi olan, “Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü Türkiye Bölümü” başkanlığı da yapan Prof. Zürcher, Türkiye’deki modernleşme sorunsalının bütün boyutlarını bir ders kitabından beklenemeyecek bir vukufla, derinlikli teşhislerle ve sade bir anlatımla ele alıyor.
"Ama Eşkıyalık Çağı Kapandı!"Modern Türkiye'de Son Kürt Eşkiyalık Çağı (1950-1970)
Ahmet Özcan, hem tartışmayı genişletiyor, hem de Türkiye ve Kürtler bağlamında vakalarla, hikâyelerle, imgelerle donatılmış sağlam bir analiz ortaya koyuyor. Modern ulus-devletin serpilme sürecinde “eşkıya”dan “suçlu vatandaş”a, “masum köylüler”den “dağlı canavarlar”a geçiş nasıl oldu? “Münferit vakalar” sayılan “Doğu” eşkıyalığı, neden toplu bir kriminalleştirme eşliğinde sistemli bir “eşkıya avı”nın konusuna dönüştü? En nihayet “Eşkıya”dan “Terörist”e nasıl geçildi?
68'li ve Gazeteci
Tuğrul Eryılmaz, Asu Maro’yla yaptığı uzun söyleşide Türkiye’de ve dünyada 68’li olmanın anlamını, o dönemki arkadaşlıklarını, tanıklıklarını, TRT’den Nokta’ya, Yeni Gündem’den Sokak’a ve Radikal İki’ye gazetecilik serüvenini, tanıdığı onlarca insanı kendine özgü renkli, sivri dilli üslubuyla, hiç sakınmadan anlatıyor.
Acının İki Yüzü
Erkaçmaz, asker ailelerinin de, evladı dağa çıkmış ana babaların da gözlerinde aynı duyguları okuyor, iki acı arasında bir köprü kuruyor. Acının İki Yüzü, samimi, hemdert olmayı yürekten isteyen bir fotoğrafçının barış çağrısı…