Kasım 1991 Tarihinde Yeni Çıkan Kitaplar

Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları Cilt 2
Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri

Taha Parla, Atatürk’ün görece az kontrollü ve bütünsellikten uzak metinleri olduğunu saptadığı söylev ve demeçlerini inceliyor. Değişik düzeylerde, siyasîden gündeliğe değişik konulara değinen bu metinler yığınını tarayarak seçtiği örneklerle, Atatürk’ün siyasî felsefesini tahlil ediyor.

Tek Kişilik Ölüm

Tüm korku filmlerinin yok edici yaratıklarını bir kente dolduran insanlar, şimdiye dek görülmemiş bir yontu tarzı bulan, intihar eden kasabalılar, eski bir tapınağı ararken aynı zamanda varoluşuyla kumar masasına oturan kaşif ve gezgin, öldüğü daha çabuk farkedilsin diye ille de o koltuğa oturup ayaklarını uzatan Y. ile, Nuray Tekin, uzun süreceği belli bir koşuya başlıyor... `Ne yapıyorsun deseler `öykü oluyorum` derdim... sorsalar `akşam oluyorum` derdim...`

Taşkın

Yüzyıl başının en parlak yazarlarından Yevgeni Zamyatin’in hem Rus Devrimi’ni desteklemiş hem de yazma özgürlüğü kısıtlanınca ülkesinden ayrılmış oluşu, onun edebî ürünleri üzerine “iki katlı” bir örtü serilmesine yol açmıştı.

Popüler Kültür ve Orhan Gencebay Arabeski

“Çok katlı” bir çalışma. Hem Gencebay’ın eserlerini salt “mesaj”ıyla, “imaj”ıyla değil müziğiyle, nağmesiyle, iç anlamıyla önümüze seriyor hem aydınların arabesk müziğe bakışını, sol teorideki popüler kültür tartışması çerçevesinde sorguluyor. Gencebay’la yapılmış uzun sohbet, Türkiye’nin toplumsal-kültürel yapısına “teşhis” koymakla ilgilenenlerden “Orhanseverlere” kadar geniş bir kesim için ilginç.

Mithat and Mirsat

“Başlangıçta Muhlis Bey vardı”... Latif’in Behiç Pek’le birlikte yarattığı, 1980’ler boyunca Türkiye’nin en popüler çizgi kahramanı olan, ismi sıralara, tişörtlere yazılan Muhlis Bey. Muhlis Bey Mithat’ı yanına çırak olarak aldı. “Yavllum Mittat”, epey ünlenip bazı anlaşmazlıklar da çıkınca, ayrılıp kendi işini kurdu; “ustta” oldu.

Mafya Ahlâkı
Kapitalizmin Ruhu

Adının Max Weber’in ünlü başyapıtı Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu’nu çağrıştırması boşuna değil: Arlacchi’nin araştırması, mafyanın özgün toplumsal işleyişinin, “aslında” bağdaşmadığı kapitalizmin mantığına nasıl uyarlandığını son derece ilginç örneklerle tahlil ediyor. Kitap, filmlerde, romanlarda, gazetelerde binbir suretiyle boy gösteren mafya vak’asının kaynağından canlı kesitlerle dolu.

Keşfedilmemiş Kıta
Gündelik Yaşam ve Zihniyet Kalıplarımız

“Anlaşılan 19. yüzyıla sıkı sıkıya bağlıyım. Ama yaptıklarına değil, umutlarına. 20. yüzyılı hep hayal gücü fukarası olarak kabul etmiş; 19. yüzyılın düşlediklerini, tasarladıklarını çoğu kez tersinden anlayarak uygulamaya geçirmekten öte bir beceri gösterdiğine inanmamıştım. Sığ mühendislik ve çiğ gerçekçilik yüzyılında yaşıyorum. O yüzden 21. yüzyılı özlüyorum...”

Kefenin Cebi Yok

İki Dünya Savaşı arası Amerika’sının eleştirel, muhalif yazarlarından, ülkemizde Atları da Vururlar kitabı (ve filmi) ile tanınan McCoy’un, tepkilerden ötürü ABD’den “kaçıp” 1937’de İngiltere’de yayımlanabilen romanı.

İstanbul'da Bir Sene

19. yüzyılın ikinci yarısında sözlü halk kültürü ve halk mizahı üzerine pek çok eser vermiş olan Mehmed Tevfik’in yazıları, o dönemin İstanbul’unda halkın gündelik hayat tarzına ışık tutuyor. Bir folklorbilimci bakışıyla, “Tandırbaşı”ndan, “Helva Sohbeti”nden, “Kağıthane”den, “Ramazan Geceleri”nden, “İstanbul Akşamcıları”ndan manzaralar.

Siyasî İdeoloji Olarak
İslâmcılığın Doğuşu

Batı etkisinin, Batıcılığın, modernliğin karşıtı sayılan, çoğu kez kendisini de öyle algılayıp sunan İslamcılık akımının tamamıyla Batılılaşma ve modernleşme sürecinin belirleyiciliği altında cereyan eden oluşumunu ele alan bir çalışma. İslamcılığın bir modern ideoloji olarak doğduğu koşullar ekseninde, 19.-20. yüzyıl dönümünde Osmanlı siyasî sahnesine çıkan ana fikir akımlarının İslam'a ve "geleneğe" bakışları...

Eski İstanbul'dan Hatıralar

Gazeteci Sadri Sema’nın (Aydoğdu) kaleminden, 20. yüzyılın ilk on yılının İstanbul’undan anılar, gözlemler, tasvirler. Sadri Sema’nın 1950’lerin başında bile “eski İstanbul” diye andığı bir İstanbul’dan, “birer taslak, üç beş çizgi halinde, silinmeye yüz tutmuş eski gelenekler, eski görenekler... eski tipler... eski sözler, eski sazlar...”

Arif Oruç'un Yarın'ı

Çok partili sisteme geçildiğinde Müstakil Türk Sosyalist Partisi’ni kuracak olan bir “maceraperest gazeteci”: Arif Oruç... Ve Arif Oruç’un, her tür muhalifliğin yasak olduğu tek parti döneminde, T. C. yönetimine yönelik eleştirilerini ifade etmek için Bulgaristan’da eski yazıyla yayımladığı Yarın broşürleri... Arif Oruç’la ilgili bazı başka belgelerle birlikte.

Althusser İçin Yazılar

Yakın arkadaşı ve yoldaşı Etienne Balibar’ın, 1990’da ölen Marksist filozof Louis Althusser’in teorik uğraşına ilişkin olarak değişik dönem ve bağlamlarda yazdığı dört makale. Balibar, bu makaleleri derleyip yayımlamasını “Althusser’e yüksek sesle ve herkesin önünde veda etmek gerektiğini düşündüm” diye açıklıyor.