Nisan 2011 Tarihinde Tekrar Baskılar

Avrupa'nın Kıskacında Abdülhamit

Bu memlekette Abdülhamit’in seveni de çoktur, yereni de. Bir kesim, her türlü musibetin kaynağı olduğunu düşünür; imparatorluğun çöküşü ve hatta geri kalmışlığımızın vebali ondan bilinir. Muhipleri ise, ‘Ulu Hakan’ın her şeyini mükemmel ve de kusursuz bulur. İki kesimin bu farklı değerlendirmelerinin tek bir hedefi vardır; İttihatçılar’ Yerenlerin amacı İttihatçıları aklamaktır.

Cennetin Dibi

Cehenneme Övgü’de “bu dünya”yı sorgulayan Gündüz Vassaf ikinci kitabında “cennet”e, hem de cennetin ta dibine el atıyor. Mizahla bilimkurgunun, düzyazıyla bilimsel makale üslûbunun harmanlandığı kitapta, ‘yanlışla doğru’, ‘yalanla dolan’ sırt sırta duruyor.

Devlet Söyleminde Kürt Sorunu

Türkiye son yirmi yıldır tarihinin en ‘ağır’ sorunlarından birini yaşıyor: “Kürt sorunu”... Mesut Yeğen, devletin bu sorun karşısında uyguladığı kısaca “red ve/veya inkâr” olarak özetlenebilecek politikasını incelediği çalışmasında, bu politikanın basit bir ‘kandırmaca’ olmadığına dikkat çekiyor: “Devlet Kürt Sorunu’nu (irtica, aşiret direnci, eşkıyalık, ecnebi kışkırtması ya da bölgesel geri kalmışlık’ meselesi olarak çarpıtmıyor, bizzat böyle algılıyor...”

Kürtlük, Türklük, Alevîlik
Etnik ve Dinsel Kimlik Mücadeleleri

Kürt sosyopolitiği alanında bir klasik sayılan Ağa, Şeyh ve Devlet'in yazarı Martin van Bruinessen, ağırlıkla Kürtlerde din olgusuna yönelttiği araştırmaların ilk bölümünde Sünnîliği ele almıştı. (Kürdistan Üzerine Yazılar, 1992). Martin van Bruinessen, bu derlemesinde bu kez heterodoks uzanımlarıyla birlikte Kürt Alevîliği'ni inceliyor.

Nur Baba

Vaktiyle toplumumuzdaki en önemli kültür müesseselerinden biri olan Bektaşi tekkelerinin İmparatorluğun son zamanlarındaki bozuluşu. Dionysos törenlerinin benzeri “zevk ve sefahat sanatının, buse ve aşk ilminin” Bektaşi “Ayin-i Cem”lerinde tasviri.

Ortaçağ Kentleri
Kökenleri ve Ticaretin Canlanması

Belçikalı büyük tarihçi Pirenne, Ortaçağ konusunda dünyanın öndegelen otoritelerinden. Eserleri arasında özel bir yeri olan bu kitap, Batı Avrupa’da ekonomik canlanma ve kent uygarlığının doğuşunu ele alırken tüccar sınıfının oluşumu, toprak köleliğinin ortadan kalkışı, burjuvazinin doğuşu ve belediye kurumlarının ortaya çıkışı gibi süreçlere ışık tutuyor.

Tutunamayanlar

Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay “saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar."

Türkiye'de Din ve Siyaset

Toplumbilimci olarak Mardin’in özgün yanlarından biri, dinin Cumhuriyet Türkiye’sindeki toplumsal-kültürel varlığını, tarihî ve güncel siyasî arka planıyla birlikte vukuflu ve kapsamlı biçimde tahlil eden çalışmalarıdır. Bu çizgisi, İslamcı çevrelerde referans alınmasını sağladı, ancak dinselliğe soğukkanlı bilimsel yaklaşımı yadırgandı.

Türkiye'de Siyasal Partiler Cilt 1
İkinci Meşrutiyet Dönemi

Tarık Zafer’in biliminin ana özelliği “inkılâp tarihi”mizin bu romantik yapısını serinkanlılıkla sorgulaması. Türk toplumsal bilimlerine, siyasetine, tarihine yaptığı en büyük katkı bu kısır döngüyü aşması. Araştırıcı bir kimlikle düne eğilmesi ve uluslaşmayı, ulus-devleti insancıl, hümanist bir açıdan çözümlemesi...

Türkiye'de Siyasal Partiler Cilt 3
İttihat ve Terakki, Bir Çağın, Bir Kuşağın, Bir Partinin Tarihi

Tarık Zafer’in biliminin ana özelliği “inkılâp tarihi”mizin bu romantik yapısını serinkanlılıkla sorgulaması. Türk toplumsal bilimlerine, siyasetine, tarihine yaptığı en büyük katkı bu kısır döngüyü aşması. Araştırıcı bir kimlikle düne eğilmesi ve uluslaşmayı, ulus-devleti insancıl, hümanist bir açıdan çözümlemesi...

Şiddet Üzerine

Hannah Arendt, en çok tartışılmış kitaplarından biri olan Şiddet Üzerine’de, şiddet ile “söz”ün imkansız birlikteliğinden söz ediyor; savaş ile devrim’i şiddet olgusu üzerinden kıyaslıyor; bir “devrim aracı”, değişim aracı, politika aracı ve doğrudan iktidar aracı olarak şiddet’in anlamını sorguluyor: “Şiddetle değişen bir dünya, ancak daha çok şiddetin varolduğu bir dünya olur."

Osmanlı İmparatorluğu'nda Yaşamak
Toplumsallık Biçimleri ve Cemaatlerarası İlişkiler

Balkanlar’dan Magrip’e, Kafkaslar’dan Arabistan’a kadar uzanan bir imparatorlukta yaşamak, mezheplerle dinlerin; şivelerle dillerin; kökenlerle halkların ve törelerle yaşam biçimlerinin olağanüstü farklılık gösterdiği karmakarışık bir dünyada yaşamaktır. Ve tabii, dinin ağırlığıyla; aile, tarikat, lonca, cemaat gibi gruplaşmaların kaçınılmaz önemiyle; mübadele, oyun, tören, bayram gibi yoğun toplumsallık biçimleriyle belirlenmiş bir toplumun içinde yaşamaktır.

1844 El Yazmaları

1843-46 Marx'ın klasik iktisatçılarla ilk tanıştığı yıllardır; bu süre içinde Marx, burjuva iktisadının kavramlarını burjuva iktisadına karşı kullanmak diye tanımlayabileceğimiz bir yöntemle uzun, bir kısmı kaybolmuş defterler doldurur. 1844 El Yazmaları burjuva politik iktisadını ve burjuva iktisat sistemini eleştiren "genç" Marx'ın ilk iktisadi araştırmalarının müsveddeleridir.

Sırabaşı

Sırabaşı’nı başlıbaşına ilginç kılan bir özelliği, Türkçe edebiyatta pek girilmemiş, bâkir bir dünyaya adım atması: Askerî okul... Askerî öğrencilerin yaşantısına dair üç öykü yer alıyor kitapta. Toprak Işık’ın öyküleri, askerî okul dışında da, öğrencilik yaşantısına bakıyor. Öğrenciliğin sıradan-ve-büyük “olayları”: Öğrenci yurdu... Bekâr öğrenci evi... Büyük kentte okuyan öğrencinin taşraya gidiş gelişleri, mezuniyet sonrası işsiz geçen günler...

Osmanlı İmparatorluğu'nda Sosyal Devlet
Siyaset, İktidar ve Meşrutiyet 1876-1914

Son yıllarda, refah devletinin krizi ve yoksulluk sorunu, dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Refah rejimi, sosyal devlet, sosyal siyaset, sosyal yardım vb. kavramlar yeniden daha geniş bir tarihsel perspektifle ele alınıyor. Osmanlı tarihçiliğinde ise bu meselelere odaklanan ve daha çok monografik nitelik taşıyan çalışmalar, kuramsal ve kavramsal perspektif yoksunluğuyla malûl.

Tante Rosa

İlk yayımlandığında "yerli" olmamakla eleştirilen Tante Rosa, Sevgi Soysal'ın, sinemaya da uyarlanan en özgün eseridir.

Oğullar ve Rencide Ruhlar

Alper Canıgüz, Tatlı Rüyalar'dan bilinen sürükleyici diliyle, 5 yaşındaki bir çocuğun içine düştüğü bir hikayeyi anlatıyor.

Bizans Tarihi

Bu çalışmanın amacı başkenti Bizans olan imparatorluğu ana çizgileriyle yansıtmaktır. Roma ve Bizans tarihleri arasında belirgin bir kesintinin olmadığını unutmamak gerekir. Bu imparatorluğa, imparatorun çöküşü kaçınılmaz olan Roma’yı terk ederek, başkenti Konstantinopolis’e taşıdığı ve kentin böylece, imparatorluğun idari ve siyasi merkezi olduğu andan itibaren, “Bizans İmparatorluğu” adı verilebilir. Aslında pagan bir devletin Hıristiyan bir devlete dönüştüğü ve Roma’nın sahip olduğu üstünlüğü Konstantinopolis’e kaptırdığı Constantinus’un saltanatı, Bizans tarihinin başlangıcıdır.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz

İki yakın arkadaşın aynı kadına âşık olması ve kahvaltıda peynirin üzerine reçel sürebilme iştahı.

"Makbul Vatandaş"ın Peşinde
II. Meşrutiyet'ten Bugüne Vatandaşlık Eğitimi

Türkiye’de devletin istediği vatandaş tipi nasıldı? Bunun için, okullarda nasıl bir “vatandaşlık terbiyesi” verildi? Füsun Üstel, II. Meşrutiyet’ten günümüze uzanan süreçte bu soruların cevabını arıyor.

Dublörün Dilemması

Murat Menteş, okumacı, tartışmacı, kavgacı, yani kışkırtıcı bir yazar arkadaşım. Onunla çekişirken çiçek açarsınız. Yazarlık macerasını ben de merakla izliyorum. Peşinen söyleyeyim, fiktif, tümden hayal ürünü metinler sevmem, fakat Murat Menteş’in birbiri peşi sıra kurduğu cümlelerin gücü, benim kendimce şikayetimi kuruntuya dönüştürdü. Ben, Murat’ın yaşındayken kelimelerle kasap gibi boğuşuyordum; Murat aksine, kelimeleri kırbaçlayıp cümleler içinde düzene sokuyor ve bunu pek mahirce başarıyor.

Şimdi Reklamlar...

Bütünleşik pazarlama iletişimi anlayışı günümüzde giderek önem kazanmaktadır. Buna bağlı olarak şirketlerin hedef kitleleri ile buluşmaları ve iletişim içine girmeleri açısından reklamın vazgeçilmez önemi ve değeri her geçen gün artmaktadır.

Sosyal Politika Yazıları

Küreselleşme, özellikle zengin ülke devletlerinin yerleşmiş sosyal güvenlik programlarını sürdürebilme kapasitesini tehdit ediyor. 1945 sonrası dönemde fabrikalar işlerken ve insanlar hayat boyu sürdürecekleri işlerde çalışırken, gerek patronlar gerekse refah devletleri cömert bir sosyal güvenlik platformunun oluşmasını kabullenmişlerdi.

Eski Mezopotamya Tarihi
Başlangıcından Perslere Kadar

"Irmaklar arasındaki ülke" anlamına gelen Mezopotamya'da yaratılan kültür, doğduğu toprakların dışında özellikle Doğu Akdeniz, Suriye, Filistin, Arabistan Yarımadası, İran ve Anadolu'yu etkilemiş ve bölge haklı olarak "uygarlığın beşiği" olarak nitelendirilmiştir. Eski Mezopotamya Tarihi, uygarlığımızı borçlu olduğumuz kadim bir tarihi tüm ayrıntılarıyla önümüze seriyor.