Benjamin Constant

(1767-1830), İsviçre’nin Lozan kentinde dünyaya geldi. Annesinin doğumdan kısa süre sonra ölmesinin ardından, Hollanda ordusunda subaylık yapan babası Baron Juste de Constant, oğlunu ikinci eşi olacak metresi Marianne Mangin’e, akrabaları ve özel öğretmenlere emanet etti. Constant, Oxford Üniversitesi’nde kısa bir dönem okuduktan sonra Erlangen ve Edinburgh üniversitelerinde öğrenim gördü; İskoçya’dayken aydınlanma dönemi düşünürleriyle tanıştı. İngiliz yazını, tüm eserlerinde hissedilir bir etki bırakmıştır. 1788’den itibaren Brunswick Dükü’nün sarayında hizmet eden Constant, sarayda nedimelik yapan Wilhelmina von Cramm ile kısa süreli bir evlilik yaptı. 1794 yılında Paris’in en önde gelen düşünürlerinin geldiği Paris salonlarından birinin sahibi yazar Germaine de Staël ile tanıştı ve sırılsıklam âşık oldu. Fransız Devrimi’nin terör günlerinde Robespierre’in idamından sonra Constant, ılımlı cumhuriyetçileri destekledi. Constant, Napoléon’un 1799’daki darbesinden sonra bir süre tribünde hizmet etmiş, Napoléon’a muhalefeti yüzünden görevden alınmıştır. Principes de politique (Siyaset İlkeleri, 1806) kitabını yazdığı sırada Madam de Staël ile arası bozulmuş ve Paris’te tanıştığı Charlotte von Hardenberg ile fırtınalı bir aşk yaşamaya başlamıştır. Charlotte ile 1808 yılında evlenen Constant, Almanya’da çeviriler yaptığı ve Cécile romanını yazdığı (ölümünden yıllar sonra yayımlandı) üretken birkaç yıldan sonra Napoléon’un iktidarının zayıflamasıyla Fransa’ya ve siyasete dönme kararı aldı. Otoriter rejimleri sertçe eleştirdiği De l’esprit de conquête et d’usurpation (Fetih ve Gasp Üzerine, 1814) isimli risalesinin ardından Bourbon hanedanı iktidara geldi, bu sürede Constant Principes de politique kitabının kısaltılmış bir halini yayımladı. Constant, Napoléon’un Elba Adası’ndan kaçmasından sonra kısa süreli iktidar döneminde danışman olarak görev yaptığı için itibarını zedelemiştir. Waterloo Muharebesi’nden sonra Fransa’yı terk eden Constant, önce Brüksel’e, sonra Londra’ya gitti, buradayken Adolphe romanını (1816) yayımladı. Constant, 1819 yılında meclise seçildikten sonra Paris’e döndü ve muhalefetteki liberallerin önemli bir sesi oldu; bir yandan da siyaset üzerine gazete yazıları yazdı. Sağlığının kötüleşmesine rağmen din üzerine çalışmalarını bitirdi ve yayımladı. Constant 8 Aralık 1830’da Paris’te hayata gözlerini yumdu; 12 Aralık günü düzenlenen resmî törene yüz bini aşkın insan katıldı. Cenaze alayında tabutunu taşıyan gençler Constant’ın naaşını Panthéon’a götürmek istedilerse de buna izin verilmedi; Constant’ın buraya gömülmesi için mecliste yapılan girişimler de sonuçsuz kaldı. Constant, bugün Paris’teki Père-Lachaise mezarlığında gömülüdür.