Tarih - 5. sayfa

1960'tan Günümüze Türkiye Tarihi

1960’tan Günümüze Türkiye Tarihi, genellikle tarih yazımı geleneğinin kapsamlı bir şekilde eğilmediği bir dönemin tarihini anlatıyor. Darbe, militarizm, sol, milliyetçilik, Kürt meselesi ve siyasal İslâm gibi belirleyici başlıkların yanı sıra, kitapta 1960-2014 arasında yaşanan siyasi, iktisadi, toplumsal ve kültürel dönüşümlere, önemli eşiklere de yer veriliyor.

Göç
Rumlar’ın Anadolu’dan Mecburi Ayrılışı (1919-1923)

Yunanistan’da bulunan Küçük Asya Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanmış bir kitap Göç (Exodos). Rumların Anadolu’dan mecburi ayrılışları hakkında 1950’li, 1960’lı yıllarda yapılan sözlü tarih görüşmelerine, tanıklıklara yer veriyor. Göç edenlerin anlattıkları savaşın, insan hayatında nasıl acımasız bir mekanizma olarak yer alabildiğini, Rumlar ve Türkler arasında varolan sosyal hayatı nasıl altüst ettiğini, milli kimliğin destansı yönüne nasıl bir katkıda bulunduğunu ve toplumsal hafıza üzerinde nasıl bir travmatik etkisi olduğunu ortaya koyuyor.

İktisadi Politikaları ve Uygulamalarıyla
İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi - 2. Cilt

İkinci Dünya Savaşı, sadece savaşan ülkelerin değil savaşa girmeyenlerin de ekonomisini alt üst etti. Bütün ekonomilerin savaş ekonomisine dönüşmesi, topyekûn savaşın bir gerçeğiydi. Birinci Dünya Savaşı’ndan harap çıkmış ve kalkınmaya çabalayan Türkiye, dışında durduğu bu savaştan olağanüstü etkilendi. İlhan Tekeli ve Selim İlkin, eserlerinin ikinci cildinde, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı macerasının ekonomik yanını inceliyorlar.

Dış Siyaseti ve Askeri Stratejileriyle
İkinci Dünya Savaşı Türkiyesi - 1. Cilt

"Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nda sıcak çatışmaya girmeden savaşın etkili aktörlerinden biri olmayı başarmış, yıkımdan korunmuş ama bir savaş ekonomisinin tüm zorluklarını ve bu zorlukların beraberinde getirdiği toplumsal sorunları yaşamıştır.” İLHAN TEKELİ – SELİM İLKİN

24 Nisan 1915

“...Üç ay sonra, karım ve çocuklarımla beraber mutlu olacağımı düşündüm. Sonra bakındım, tek başıma serbest bırakıldığımı görünce, yoldaşlarımın yüzlerindeki korku ve hayal kırıklığını fark ettim. İnce yapılı insanlar. Hükümete karşı bir parmağını bile kaldırmamış insanlar vardı aralarında. Bunların çoğu asla benim kaderimi paylaşmayacaklardı. Bunların çoğu yakında öldürülecekti. Gerçekleşecek olanlar içime doğmuştu, kederimle sevincim neredeyse eşitlenmişti.” AVEDİS NAKAŞYAN

Tarih Savunusu
Veya Tarihçilik Mesleği

Annales ekolünün kurucularından Marc Bloch’un “tarihçilik”in mahiyetine dair kaleme aldığı bu eser, tarihin “ne” olduğu üzerine de 20. yüzyılda yazılmış birkaç önemli başlıktan biri olma sıfatını hakkıyla taşıyor.

Türkiye 1643
Goşa'nın Gözleri

1641 yılında Rûm Vilayeti Defterdarı Mehemmed Murad Efendi vilâyetinin vergi nüfusunu saymakla görevlendirilir. Yapılacak sayıma göre bölgeden ne kadar vergi toplayabileceğine karar verecektir Osmanlı devleti. Bu kitap işte bu defterden yola çıkarak yapılan uzun bir soruşturmanın, içine girilen karmaşık bir yolculuğun hikâyesi.

Tarih Nasıl Yapılır?

Tarih Nasıl Yapılır? tarih disiplininin güncel bir sentezini ortaya koyuyor. Tarih yazımı, tarihin yöntemleri, sorunları ve araçsallaştırılması gibi epistemolojik boyutları irdelerken, Antikite’den Modern döneme uzanan geniş bir bakış açısı sunuyor.

Dünya Altüst Oldu
İngiliz Devrimi'nde Radikal Düşünceler

"Kısa bir süre için sıradan insanlar, kilisenin ve toplumsal üstlerinin otoritesinden, daha önce olduğundan ve -uzunca bir süre için de- daha sonra olacağından çok daha özgürdüler."

Dersim Defterleri
Beyaz Dağ'da Bir Gün

“… Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse artık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya değil!”

İlkel Asiler
19. ve 20. Yüzyıllarda Toplumsal Hareketin Arkaik Biçimleri Üzerine İncelemeler

Eric J. Hobsbawm’ın klasikleşmiş eseri İlkel Asiler, köylü isyanlarından binyılcı hareketlere, mafia’ya, İspanyol anarşizminin isyancılığı ile köylü tasavvurlarına, İtalyan fasci’leri ile komünist hareketin ilişkisine, şehirlerde güruhların ayaklanmalarına ve 20. yüzyılın komünist işçi kalkışmalarına bakarak isyanın, eşkıyalığın tarihini ele alıyor.

Ermeni Devrimci Hareketi'nde Milliyetçilik ve Sosyalizm (1887-1912)

Rus İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu toprakları arasında dağınık bir nüfus oluşturan Ermeni toplumu 19. yüzyıl sonunda nasıl politize olmuştu? Anaide Ter Minassian, Ermeni Devrimci Hareketi’nde 1887-1912 arasında yaşanan siyasi dönüşümlere, fikir hareketlerine ve bu fikirlerin taşıyıcısı olan politik bireylere bakarak bu sorunun cevabını araştırıyor.

Romantik Sürgünler

Rus entelijansiyasının 1840’larda Avrupa’ya sürgün edilen kuşağı, Rus siyasal düşüncesinde romantizmden Marksizme uzanan sürecin taşlarını döşemişti. E. H. Carr, Romantik Sürgünler’de bu tarihsel dönüşümü ele alıyor. 40’lar kuşağının en göze çarpan figürü Aleksandr Herzen etrafındaki tartışmalar, çatışmalar, tanışıklıklar ve kopuşlarla yaşanan, romanlara taş çıkarır maceraları başarılı bir tarih anlatısına çeviriyor.

Türkiye, Yahudiler ve Holokost

Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen Yahudi soykırımıyla ilgili nasıl bir politika izledi? Bu konudaki yaygın ve popüler anlatıya göre, Avrupa’daki bazı Türk diplomatlarının girişimleri, binlerce Yahudi’nin soykırımdan kurtulmasını sağlamıştı.

Japon Modernleşmesi ve Osmanlı
Japonya’nın Türk Dünyası ve İslam Politikaları

Japonya ve Türkiye genellikle modernleşme/kalkınma tartışmalarının iki kutbu olarak ele alınır. 1960’lardan günümüze uzanan bu kısır tartışmanın, genel geçer bakışların dışına çıkabildiğini söylemek çok zor. Selçuk Esenbel Japon Modernleşmesi ve Osmanlı’da, konuyu Japonya tarihi bağlamına yerleştirerek bambaşka bir perspektif sunuyor.

İslâm Uygarlıkları Tarihi Cilt 2

Lübnanlı Ortodoks bir aileden gelen Corcî Zeydân 19. yüzyılın en önemli İslâm tarihi, dil ve kültürü araştırmacılarından biriydi. İngilizce, Latince, Fransızca, Almanca, İbranice ve Süryanice bilen Zeydân, tarihin yanı sıra Arap dili ve edebiyatı konusunda da birçok eser verdi. İslâm tarihinin, ağırlıklı olarak da Osmanlı öncesi dönemin ele alındığı bu ünlü eserinde Corcî Zeydân, İslâm uygarlığı ve Arap halkları konusunda hayli zengin bir kaynak sunuyor.

Alman Belgelerinde
Alman-Türk Silah Arkadaşlığı ve Ermeniler

Serdar Dinçer, Alman Belgelerinde Alman-Türk Silah Arkadaşlığı ve Ermeniler’de bugüne kadar az bilinen ya da hiç bilinmeyen tarihi gerçeklere ışık tutuyor. Alman militarizminin Osmanlı’yı Birinci Dünya Savaşı’na nasıl sürüklediğini, Ermeni tehciri ve soykırımındaki büyük rolünü, emperyal planlarını; Osmanlı’nın bunlara yaklaşımını ve çapsız politikalarını Alman belgeleri üzerinden çarpıcı şekilde ortaya koyuyor.

Rusya ve Ruslar
Erken Dönemden 21. Yüzyıla

Rusya, kıta büyüklüğünde bir coğrafi alana yayılmıştır; tarih üzerinde kapladığı alan da bir o kadar geniştir. Geoffrey Hosking Rusya’nın ve Rusların kapsamlı bir tarihini anlattığı bu eserinde, coğrafya ve tarih arasındaki ilişkinin altını kalın hatlarla çizer. Toplumsal yaşamdan iktidar odaklarının oluşmasına, siyasetin biçimlenmesinden ortak bir kültürün biçimlenmesine kadar geniş bir ufku tarayarak Rusya’nın geçmişini ve bugününü ele alır.

Avrupa ve Batı Miti
Bir Tarihin İnşası

Sıradan bir coğrafi kavram olan Batı, zamanla tüm dünya görüşlerini etkileyen bir güce nasıl dönüştü? Yunan ve Roma dönemlerinden itibaren tek bir bütün halinde yaşanmış gibi gösterilen Avrupa tarihi aslında kaç farklı koldan ilerledi?

Tek-Parti Döneminde
Muhalif Sesler

Cemil Koçak Muhalif Sesler’de, tarihte duymakta güçlük çektiğimiz muhalefetin sesine kulak veriyor. İktidara belli şekillerde direnen, kendince tepkisini gösteren ve elbette iktidar tarafından faaliyetleri sıkıca takip edilen muhaliflerin izini sürüyor.

Komintern’in Alacakaranlığı
1930-1935

Komünist Enternasyonal (Komintern) 1919 ile 1943 arasında faaliyet yürütmüş komünist dayanışma ağının en geniş katılımlı cephesini teşkil eder. Birinci Enternasyonal’in olumlu mirasına sahip çıkarken, Birinci Dünya Savaşı sırasında kendi hükümetlerinin yanında saf tutan sosyal demokrat partilerin İkinci Enternasyonali’nden de kendisini ayırmıştır.

Dağların Kayıp Anahtarı
Dersim 1938 Anlatıları

Dersim’de 1938 yılında yaşananlar uzun yıllar boyunca Cumhuriyet tarihinin açılmamış “kara kutu”larından biri olarak kaldı, üzerine neredeyse sessizlik perdesi çekildi. Türkiye tarihinin bu karanlık noktası son yıllarda ortaya çıkan bilgi ve belgelerle gittikçe aydınlanıyor. Dağların Kayıp Anahtarı’yla Cemal Taş da 1938’de Dersim’de yaşananlar üzerindeki toz bulutunun iyice aralanmasına yardımcı oluyor.

Avrupalı Seyyahların Gözüyle
Osmanlı Ordusu (1530-1699)

Osmanlı İmparatorluğu’nda silahlı gücün örgütlenmesi, şekillenmesi ve kendine has bir bürokrasi yaratması, devletin yapılanışıyla paralel bir seyir izler. Askerî gücün tasnifi, giderlerinin karşılanması, silahlandırılması, iaşesi, sefer hazırlıkları, savaş halindeki ordunun düzeni, ayrı ayrı ele almayı gerektirecek kadar kapsamlıdır.

Cinayetin Tarihi
Ortaçağ’dan Günümüze Avrupa’da Bireysel Şiddet

Kılıçlar, sopalar, düellolar, namus ve aşk cinayetleri… Erkek erkeğe kavgalar, aile içi katliamlar ve soygun amaçlı öldürmeler… Suç ve şiddetin kategorileştirilmesi, soruşturulması, yıllar boyunca akıllarda kalması, konuşulması… Kadınlar, erkekler ve seri katiller… Ortaçağ’da insanlar, cinayeti şerefli bir savunma ya da intikam eylemi olarak görüyorlardı.