Tarih - 3. sayfa

Rus Devrimi'nin Kısa Tarihi

Çar yönetiminden mutsuz bir kitlenin benzersiz bir örgütlenmeyle harekete geçerek gerçekleştirdiği 1917 Rus Devrimi, tarihin ilk komünist devletinin kurulmasına neden oldu. Peki bu devrimin öncülleri nelerdi? Örgütlenme nasıl gerçekleşti? Fikir önderleri kitleleri nasıl etkiledi ve yol gösterdi? Rusya toplumunun düşünce yapısı devrimde ne kadar etkili oldu ve bu toplumun hangi kesimleri, nasıl roller üstlendi? Geoffrey Swain bu kitabında yeni bir bakış açısıyla devrimi tekrar ele alırken bu soruların cevaplarını arıyor.

İran'da Devlet, Din ve Devrim
1796'dan Bugüne

Kitap Batı eğilimli olmayan bir devlet teorisi ve 1979 Devrimi’nin İslamî dönüşüne ve sonrasına çok farklı bir açıklama sunuyor, çünkü İslamîleşmeyi kültürel bir süreçten ziyade tarihsel ve siyasi bir süreç olarak görüyor.

Modernleşen Türkiye'nin Tarihi
Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 4. Basım

Daha önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş dönemiyle ilgili önemli araştırmalara imza atan, Amsterdam ve Nijmegen üniversiteleri öğretim üyesi olan, “Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü Türkiye Bölümü” başkanlığı da yapan Prof. Zürcher, Türkiye’deki modernleşme sorunsalının bütün boyutlarını bir ders kitabından beklenemeyecek bir vukufla, derinlikli teşhislerle ve sade bir anlatımla ele alıyor.

Antep 1915
Soykırım ve Failler

Antep 1915-Soykırım ve Failler, Ermeni soykırımının üç faili üzerine odaklanıyor: Ali Cenani Bey, Ahmet Faik Erner ve Mehmet Yasin Sani Kutluğ. Kitap, Antep Ermenilerinin 1915’te yaşadığı, tehcirle başlayan ve birçoğunun ölümüyle sonuçlanan süreçte, bu üç isim özelinde soykırıma katılanların saikleri ve eylemlerini inceliyor.

Osmanlı Vampirleri
Söylenceler, Etkileşimler, Tepkiler

Vampirlerle ilgili verilmiş fetvalara, vampirlerle ve doğaüstü varlıklarla ilgili yazılmış eserlere, seyahatnamelere de göz atarak Osmanlı Avrupası içerisindeki dinî-etnik toplulukların birbirleriyle etkileşimleri çerçevesinde vampir mitinin tarihine katkı sunan bir çalışma.

Bizans İmparatorluğu'nun Kısa Tarihi

Dionysios Stathakopoulos’un bu eseri, Bizans İmparatorluğu’nun bir kitaba sığdırılabilmesi güç serüvenini, yalnızca tek bir değişkene indirgemeden, etkileşimli bir kavrayışla, çevresiyle ilişkisini hesaba katan ve onu kapalı, izole bir tarih anlatısına hapsetmeyen bir titizlikle ele alıyor.

Osmanlı Zihniyetinin Oluşumu
Kuruluş Döneminde Telif ve Tercüme

Ali Fuat Bilkan, dönemin sadece siyasî ve dinî metinlerini değil, tarih, bilim, sanat ve bilhassa edebiyat literatürünü -sadece “yüksek” edebiyatı değil halk arasında rağbet gören edebiyatı da- inceleyerek, Osmanlı zihniyet ikliminin oluşumunu resmediyor.

Rus Devrimi, 1917

Yıllarını Rus Devrimi tarihini araştırmaya adayarak birçok çalışma üreten Wade, yeni araştırmalar ışığında tarihin bu kesitinin yeni bir anlatısını, heyecan verici bir üslupla sunuyor. Rusya toplumunu devrime götüren nedenleri son derece akıcı bir şekilde aktarırken aynı zamanda bu devrime dair mitleri çürüterek, odağına 1917’nin bugüne kadar ihmal edilmiş kesimlerini alıyor

Padişahı Devirmek
Osmanlı Islahat Çağında Düzen ve Muhalefet: Kuleli (1859), Meslek (1867)

Padişahı Devirmek, 1859 ve 1867 yıllarında İstanbul’da açığa çıkarılan iki isyan hazırlığı üzerinden iktidarın devrilmesi girişimlerinin Osmanlı siyasi hayatı ve zihniyet evrenindeki izdüşümlerini ele alıyor.

Küçük Asya'dan Türkiye'ye
Azınlıklar, Etnik-Milli Homojenleştirme, Diasporalar

Michel Bruneau, bu kapsamlı çalışmasında Küçük Asya’nın yani Anadolu’nun kadim halklarının,dinî ve etnik topluluklarının; Rumların, Ermenilerin, Kürtlerin, Türklerin ve Asuri-Keldanilerin yazgısına dair, tarihin eski dönemlerinden bugüne uzanan bir inceleme sunuyor.

Yaşasın Devrim
Latin Amerika Üzerine Yazılar

Eric J. Hobsbawm’ın, “beni geri dönüşü olmayan bir şekilde fethetti” diye nitelendirdiği Latin Amerika üzerine yazdığı makaleleri bir araya getiriyor Yaşasın Devrim.

150. Yılında Das Kapital
Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’deki Serencâmı

Mehmet Ö. Alkan, 150. Yılında Das Kapital’de, hem çevirilerin hem de sosyalist hareketin Türkiye tarihindeki macerasını anlatıyor.

Kahramanlar Çağının İzinde
Heinrich Schliemann ve Troya Kazıları

“Truva kâşifi” –ve “yağmacısı”– olarak ünlenmiş olan Heinrich Schliemann’ın bu kazı seferiyle ilgili anlatısı, sadece arkeoloji meraklılarını ilgilendirmiyor. Schliemann’ın macerası –ve maceracılığı–, romantizmle “gerçekçiliğin” dünya görüşlerinin alışverişine dair canlı bir örnektir.

Osmanlı'nın Çöküşü
Ortadoğu'da Büyük Savaş (1914-1920)

Yüzyıllarca hükmetmiş muazzam bir imparatorluğun Birinci Dünya Savaşı’yla beraber içine girdiği çöküş sürecini ele alan Eugene Rogan, Osmanlı’nın kaderini belirleyen savaş boyunca mücadele ettiği tüm cepheleri ayrıntılarıyla inceliyor.

Sinemanın İstanbul'da İlk Yılları
Modernlik ve Seyir Maceraları

Nezih Erdoğan, sinemanın İstanbul’daki ilk günlerini anlatıyor, arkeolojik bir kazıyı andıran titizlikle, sabır ve emek isteyen bir tutkuyla kayıp bir geçmişin izinden gidiyor.

Askerlik “İşi”
Askerî İşgücünün Karşılaştırmalı Tarihi (1500-2000)

Erik Jan Zürcher’in derlediği bu kitap, alanında uzman akademisyenlerin, dünyanın dört bir yanındaki askerî işgücünü incelediği makalelerden oluşuyor. Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı da içine alan geniş bir coğrafyada ve 1500-2000 yıllarını kapsayan geniş bir zaman aralığında askerî işgücü ilişkilerine odaklanıyor.

“Venediklü ile dahi sulh oluna”
17. ve 18. Yüzyıllarda Osmanlı-Venedik İlişkileri

Güner Doğan’ın 17. ve 18. yüzyıllar arasında Osmanlı-Venedik ilişkilerine odaklanan bu çalışması, Akdeniz’de çok uzun süre birbirine rakip olmuş, çatışmış, rekabete girmiş iki devletin birbiriyle ilişkilerinin en heyecanlı kısmını ele alıyor.

Osmanlı Suriyesi’nde Arapçılığın Doğuşu
Sosyo-Ekonomik Değişim ve Siyasi Düşünce

Adil Baktıaya bu çalışmasında özellikle Osmanlı Suriyesi’nde Arap milliyetçiliğini önceleyen koşulları inceliyor.

Kutsal Roma İmparatorluğu ve Osmanlı
Küresel Emperyal İktidardan Mutlakıyetçi Devletlere

Titiz araştırmacılığını özcü yaklaşımlara mahsus kavram ve kategorilerden kaçınan bir nesnel bakışla takviye eden Birdal’ın bu çalışması Türkçede Kutsal Roma İmparatorluğu’yla ilgili yapılmış ilk karşılaştırmalı analizlerden biri olma özelliğini taşıyor.

Kızıl Bayrak
Bir Komünizm Tarihi

İnsanlığın, “cenneti yeryüzünde kurma” hülyası 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte sona erdi diye düşünülüyordu. Oysa binlerce yıllık kapitalizm tarihiyle kıyaslandığında kısacık bir geçmişi olan komünizm düşü hâlâ yaşıyor. Kızıl Bayrak hem bu rüyayı anlamak hem de geçmişten dersler çıkarmak için önemli bir kitap.

Antikiteden Feodalizme Geçişler

Yıllardır antik toplumsal formasyonların dönüşümü etrafındaki tartışmaların önemli kaynaklarından biri olmuş Antikiteden Feodalizme Geçişler, feodalizm öncesi siyasal, toplumsal, iktisadi ve sınıfsal yapıları tarihselleştirerek üretim biçimlerinin dönüşümü üzerine geniş bir coğrafi alanı ele alır.

Osmanlı Devleti'nde Avrupa İktisadi Yayılımı ve Direniş 1881-1908

Quataert özellikle madencilik, tren yolu, tütün rejisi ve liman işletmelerinde şekillenen, Osmanlıların Avrupa iktisadi yayılımı karşısındaki etkileşim biçimlerini, tutumlarını ve karşı koyma pratiklerini ele aldığı bu eserinde, Osmanlı toplumsal hayatının daha önce incelenmemiş yönlerine odaklanıyor.

Anadolu Selçukluları
Bir Hanedanın Evrimi

Anadolu (Rum) Selçuklularının ideoloji ve zihniyet tarihinin izine düşen bu kitap, bugüne kadar tarihin bu bölümü için yapılmış yorumlardan ve gözlemlerden farklı bir değerlendirme ortaya koyuyor. Anadolu Selçuklu sultanlarının göçebe beylerden Pers-İslâm hükümdarlarına dönüşmelerini inceliyor. Özellikle, “cihat” kavramının, Anadolu Selçukluları için, politikalarına şekil verecek kadar önemli olup olmadığını masaya yatırıyor. Bunu yaparken Bizans ve Anadolu Selçuklu kaynaklarını, günümüze ulaşan sikkeleri ve kitabeleri kullanan Mecit, kitap boyunca Anadolu Selçuklularının başarısının askerî değil, ideolojik olduğunu gösteriyor.

Osmanlı İstanbulu'nda Asayiş 1879 - 1909

Fransız tarihçi Noémi Lévy-Aksu, Osmanlı İstanbulu’nun asayiş meselesini, II. Abdülhamid’in Zaptiye Nezareti’ni kurduğu tarih olan 1879’la, bu nezaretin yerine Dahiliye Nezareti’ne bağlı Emniyet-i Umûmiye Müdüriyeti’nin oluşturulduğu 1909 arasındaki dönemi esas alarak anlatıyor ve Osmanlı’nın son döneminde sarayla tebaa arasındaki ilişkinin çeşitli veçhelerine ışık tutuyor.