Memet Baydur Bütün Eserleri

Gözün Kahverengi Suyu
Hikâyeler (1974-1994)

Gözün Kahverengi Suyu’ndaki öyküler, Memet Baydur’un cesur, sınır tanımayan, sansüre, yasaklamaya karşı olan sanat anlayışının en güzel örneklerindendir. İroni dozu yüksek, mizahla iç içe geçen eleştirisinin hedefinde ukala aydınlar, görmemiş zenginler, kendini beğenmiş burjuvalar, ama en çok da zalimler vardır.

Tiyatro Oyunları

Memet Baydur, çoğu Devlet Tiyatrosu sahnelerinde ve özel tiyatrolarda sahnelenmiş yirmi üç oyun yazmış, seksenli ve doksanlı yıllarda Türk tiyatrosunun önde gelen oyun yazarı olmuştur. Öyküleri, denemeleri, gazete yazılarıyla da dikkat çekmiş, oyunlarıyla tartışma yaratmıştır

Sessiz Güvercinler Ülkesinde
Cumhuriyet Yazıları

Sessiz Güvercinler Ülkesinde Memet Baydur'un 1999-2001 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanmış yazılarını biraraya getiriyor. Tiyatrodan kuantum fiziğine, cazdan edebiyata, sinemadan biyolojiye, felsefeye yol alan, alçakgönüllülükle paylaşan, sormayı, merak etmeyi kışkırtan, bakılacak ne çok şey olduğunu hatırlatan, insanın gözünü, kulağını, aklını açan yazılar.

Mektuplaşmalar

Memet Baydur (1951-2001) yirmi üç oyunu, kısa öyküleri ve denemeleriyle yazınımıza yepyeni bir üslup getirmiştir. Okurları ve oyunlarının izleyicileri onun yazdıklarında yeni bakış açıları, sanatla ahlâkın birlikteliğinden doğan bir incelik, çok zeki bir mizah ve derin bir duyarlılık bulurlar. Cevat Çapan, Baydur’un oyunlarının en belirgin özelliğinin diyalogları olduğunu, tiyatrosunun inceliğinin “kalın hatlı bir eylemselliktense, kişiler arasındaki konuşmalarla derdini anlatmasında” gizlendiğini söyler.

Sinema Yazıları

Memet Baydur çok yönlü bir sanatçıydı. Sinema, müzikle birlikte, onun tutkunu olduğu sanatların başında gelmiştir hep. Baydur, sinemayı bir amatör gibi sevdi, bir profesyonel gibi araştırdı, bir düşünür gibi değerlendirdi.

LOZAN
Gün Gece / Oyun Ölüm, Kuşluk Zamanı

Memet Baydur (1951-2001) yirmi üç oyunu, kısa öyküleri ve denemeleriyle yazınımıza yepyeni bir üslup getirmiştir. Okurları ve oyunlarının izleyicileri onun yazdıklarında yeni bakış açıları, sanatla ahlâkın birlikteliğinden doğan bir incelik, çok zeki bir mizah ve derin bir duyarlılık bulurlar. Cevat Çapan, Baydur’un oyunlarının en belirgin özelliğinin diyalogları olduğunu, tiyatrosunun inceliğinin “kalın hatlı bir eylemselliktense, kişiler arasındaki konuşmalarla derdini anlatmasında” gizlendiğini söyler.