Edebiyat Eleştirisi ve Tarihi - 5. sayfa

Zelda Sayre - F. Scott Fitzgerald

Zelda Sayre ve F. Scott Fitzgerald’ın karşılaşmaları I. Dünya Savaşı’nın son günlerine rastlar. Bir yanda dans, tiyatro, edebiyat gibi birçok alanda gözardı edilemez bir yeteneğe sahip Güney dilberi; diğer yanda başarılı olmaya ve yüzyılın en önemli yazarları arasına girmeye ant içmiş Kuzeyli delikanlı.

Dali-Gala
Ressam ve İlham Perisi

Sürrealizmle, `Bay Sürrealizm` denecek kadar özdeşleştirilmiş dünya meşhuru uçuk ressamla, onun sevgilisi, ilham perisi, hamisi (ve pazarlamacısı!) rollerini üstlenen bir kadının, Gala`nın acaip hikâyesi.

Halide Edib
Türk Modernleşmesi ve Feminizm

Ayşe Durakbaşa, Cumhuriyet’in asi kızı Halide Edib’in hayatını, Türk modernleşmesinin feminist bir açıdan eleştirisini yapmak üzere okuyor. Halide Edib’i bir feminist ve bir modernist olarak incelemek ve onu bütün dünyadaki “yeni kadın”ın oluşumu açısından değerlendirmek için onun, erkeklerle, Türkiye’nin “öteki” kadınlarıyla ve Batılı feministlerle ilişkilerine bakıyor.

Lauren Bacall - Humphrey Bogart

Dudağının uzantısı haline gelmiş sigarası, trençkotu, “cool” haliyle bir kült. İyi-kötü ve sert adam. Maçoluğun cazibesi için “evrensel” bir kanıt: Humphrey Bogart. “Gangsterin kadını” tiplemesini aksesuar olmaktan çıkarıp kahramanlaştıran, kendine mahsus trajedisiyle donatan “harbî kadın”: Lauren Bacall. (Yoksa “dişi Bogart” mı?!) Beyazperdedeki Bogart ve Bacall imajları bunlar...

Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı

Divan şiirinin 'gerçek' hayattan, toplumdan kopuk, üretildiği zaman ve mekanla bağı olmayan, 'soyut' bir şiir olduğu edebiyat tarihinin yerleşik yargılarından biridir. Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı'nda Walter Andrews, Osmanlı gazel geleneğini incelerken bu yargının tam tersi bir yaklaşım getiriyor.Gazellerin, Osmanlı toplum ve kültür hayatını hem yansıttığını, hem de şekillendirdiğini gösteriyor.

Don Kişot'tan Bugüne Roman

Türk ve dünya edebiyatının en önemli yazarları ve kaleme aldığı unutulmaz metinleri arasında keyifli bir yolculuğa çıkmak ister misiniz? Bu eşsiz yolculukta size roman geleneğinin atası kabul edilen Cervantes’ten başlayarak, Batı romanına adını yazdıran Laurence Sterne, Denis Diderot, Henry Fielding, Emily Bronté, Charles Dickens, Joseph Conrad, Joseph Conrad, James Joyce, Alain Robbe-Grillet, Italo Calvino gibi yazarlar eşlik edecek; bu gezinin Türkiye etabında ise rehberleriniz Ahmet Mithat, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin ve Orhan Pamuk gibi usta kalemler olacak.

John Lennon - Yoko Ono

Beraberlikleri yıllarca gündemden düşmeyen Lennon-Ono çifti 1966 yılının Kasım ayında Londra'nın avangard sanat galerisi Indica'da ilk defa biraraya geldiğinde, efsanevî grubu Beatles'ın beyni yirmialtı yaşındaki John Lennon kendi deyimiyle "İsa'dan bile daha popüler"di; daha sonraları Beatles hayranları tarafından grubun dağılmasından sorumlu tutulacak olan Japon asıllı otuz üç yaşındaki Yoko Ono ise sansasyonel çalışmalarıyla New York sanat çevrelerinin aranan isimlerindendi.

Isadora Duncan - Sergey Yesenin

Büyük Rus şiir geleneğini Ekim Devrimi'nin yenilikçi soluğuna bağlayan, kendisine "yeni Puşkin" denilen, "son köy ozanı" Sergey Yesenin ile modern dans sanatının kurucularından yaratıcı virtüöz Isadora Duncan'ın tutkulu aşkının hikâyesi.

Rosa Luxemburg - Leo Jogiches

Büyük bir deha, sosyalist düşüncenin dünya çapında bir kuramcısı ile sıkı bir "teşkilatçı"nın belalı aşkı... Kendini her şeyiyle aşkına adamaya hazır duygulu bir kadınla soğuk, hesaplı ama bir yandan da öldüresiye kıskanç bir adamın eziyetli beraberliği... Rosa ile Leo'nun trajik ilişkisinin arka planında, dünyanın -ve özellikle Avrupa'nın Orta ve Doğu'sunun- 19./20. yüzyıl dönümünde geçirdiği müthiş altüst oluş var; tabii bu süreçte sosyalist hareketin yaşadığı olağanüstü altüst oluş ve altüst ediş var!

Friedrich Nietzsche - Cosima Wagner

Yirmibeş yaşındaki Friedrich Nietzsche 1869 Mayıs'ında Richard Wagner';in malikânesine ilk defa geldiğinde, ünlü besteciye en az kendisi kadar tutkulu bir hayranlıkla bağlı olan Cosima Wagner ile karşılaşır. Bu ortak tutku bir ilişkiye dönüşürken, genç felsefecinin üstada duyduğu hayranlık da zaman içinde, hem düşünsel hem duygusal anlamda onun yerini alma isteğine dönüşür.

Marilyn Monroe - Arthur Miller

Afet bir güzellikle bir büyük zihnin, "kafa"yla "vücudun" beraberliği... Hollywood'un pembe dünyasının ilâhesi ile, "Amerikan Düzeni"nin entelektüel bir muhalifinin aşkı... Ve aslına bakılırsa, bu kalıplara hiç mi hiç sığmayan bir trajedi! Hiç de sanıldığı gibi "aptal sarışın" olmayan, görünürdeki şaşaanın ardında yapayalnız bir kızla; özel ilişkilerinde pek de sanıldığı gibi "ince görünüşlü" olmadığı anlaşılan bir adamın, kırık -ve kırıcı- aşk hikâyesi.

Ingrid Bergman - Roberto Rosselini

1948 İlkbaharı'nda, Los Angeles'ta Roma Açık Şehir ve Paisà filmlerini seyreden Hollywood'un saflık ve doğal güzellik ilâhesi Ingrid Bergman, nihayet aradığı sanatsal üslûbu bulmuştur. Vakit geçirmeden yönetmen Roberto Rossellini'ye gönderilmek üzere, heyecan pırıltılarının kâğıda yansıdığı bir hayran mektubu yazar: "Sevgili Bay Rossellini, Roma Açık Şehir ve Paisà adlı filmlerinizi izledim ve çok beğendim.

Çağdaş İran Edebiyatının Doğuşu ve Gelişmesi

Profesör Mehmet Kanar’ın bu çalışması, İran’daki toplumsal ve kültürel alanlardaki yenileşme hareketleri ile filizlenen modern İran edebiyatının doğuşundan günümüze kadar gelişmesinin kapsamlı bir panoramasını veriyor. Kitap bu kapsamıyla, bir ilke de imza atıyor.

Edebiyat Kuramları ve Eleştiri

Bu kitapla Berna Moran’ın “Bütün Eserleri” bu kitabıyla tamamlanıyor. Alanında klasik sayılan Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, ülkemizde edebiyat eleştirisi alanında yaşanan kısırlığa bir cevap niteliği taşıyor. 1973 TDK Bilim Ödülü’nü kazanan bu temel eser edebiyat kuramlarını ve eleştiri yöntemlerini sistematik bir şekilde incelerken Türk edebiyatından verdiği örneklerle zenginleşiyor.

Şâir Nigâr Hanım

Şâir Nigâr binti Osman. Yani, Osman kızı Nigâr. Tanzimat sonrası edebiyatımızın “ilk kadın şâiri” unvanına sahip Nigâr Hanım’ın çoğu zaman hüzünle gölgelenen parıltılı hayatı, eserleri ve edebi kişiliği... Yedi dil bilen şâir Nigâr Hanım, eğitimi ve engin kültürü, öncülerinden biri olduğu “Batılı Türk kadını” imajı ile Avrupa’da da bir hayli ünlüydü.

Edebiyat Üstüne Yazılar

Ede­bi­yat Üs­tü­ne Ya­zı­lar, “ha­ya­ta bir ede­bi­yat­çı ola­rak baş­la­ya­n” Mu­rat Bel­ge­’nin 1960’­ lar­dan gü­nü­mü­ze dek yaz­dı­ğı ede­bi­yat ya­zı­lar­ın­dan olu­şu­yor.

Ayvalık ve Venezis
Yunan Edebiyatında Türk İmajı

Herkül Millas, bu kitabıyla bir ilke imza atıyor. Bugüne kadar, her iki yakada yaşayanlar birbirleri hakkında siyasetçileri aracılığıyla ağızlarına geleni söyledi. Ama, bu gündelik politik ihtiyaçlara cevap veren karşılıklı bir “lâf atma” kültürüydü. Millas, Ayvalık ve Venezis’le ilk kez, Ege’nin karşı yakasında yazılan edebiyat metinlerinde Türk “imajı"nın ne olduğunu ortaya çıkarıyor.

Aşkın Okunmaz Kıyıları

Osmanlı İmparatorluğu ardında bir yığın ulus devlet bıraktı. Bu ulus devletler arasında Türkiye Cumhuriyeti'nin benzersiz bir yeri vardı, çünkü İmparatorlukla arasında bir kimlik sürekliliği olan Cumhuriyet Türkiyesi ulusal kültürünü oluşturmak için "kendi" edebiyatını yabancı olarak gösterecek bir söyleme ihtiyaç duyuyordu. Alfabe değişikliği, dil devrimi ve eğitim politikaları bu amaçla devreye sokuldu.

Kim Etti Sana Bu Karı Teklif

Orhan Şaik Gökyay’ın “Seçme Makaleler”ine ayırdığımız mini dizinin ikinci kitabı, Kim Etti Sana Bu Kârı Teklif. Gökyay’ın bir ömürlük emeğinde yalnızca bilginin ayıklanması, yeni ufuklar açılması çabaları değil, bilgisizliğe, laf ebeliğine, ufuksuzluğa karşı mücadele de vardı.

Şinasi

Şiirde halka yönelmeyi hedeflemiş; hak, hukuk, adalet, medeniyet gibi kavramları şiirle buluşturmayı denemiş, ülkesinde bağımsız gazeteciliğin öncüsü olmuş, ilk yerli tiyatro oyununa imza atmış gerçek bir yenilikçi üzerine, İbrahim Şinasi üzerine kapsamlı bir inceleme.

Anadolu Ağıtları

Ahmet Şükrü Esen, Türk halk edebiyatının ilk ve en önemli araştırmacılarından biridir. 30 yıl boyunca Anadolu'yu karış karış dolaştı, gereğinde sadece bir ağıtın izini sürmek için hapisanelere girip tutuklularla görüşerek, bilgiler, belgeler ve metinler derledi. Elinizdeki kitap bu metinlerden oluşuyor. Ağıtların kimi, belirli ozanların eseri; yaratıcılarını bilmiyoruz.

Türk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış
Berna Moran'a Armağan

Türkiye’deki üniversitelerin ve akademik hayatın en büyük eksikliklerinden biri olan, Türk edebiyatı bölümleri ile Batı edebiyatı bölümlerinin birbirini tanımaması ve birbirlerinden faydalanamaması zaafını ortadan kaldırma konusunda Berna Moran’ın attığı adımın önemli bir yeri vardır.

Kara Kitap Üzerine Yazılar

Çağdaş Türkçe edebiyatın en çok tartışılmış romanlarından Kara Kitap üzerine, Türkiye’de ve kitabın yayımlandığı diğer ülkelerde kaleme alınmış olumlu-olumsuz eleştirilerden, inceleme yazılarından oluşan bir derleme. Zaten pek güçlü olmayan eleştiri geleneğimizin “tanıtımcılık” karşısında iyice sindiği bir dönem için istisnai nitelik taşıyan otuz yazı, otuz imza.

Eski, Yeni ve Ötesi

Orhan Şaik Gökyay’ın makalelerinden ve inceleme yazılarından oluşan bir “geniş yelpaze” derlemesi. Konular ve isimler pek popüler değil ama zaten bu hiç önemli değil: Gölpınarlı’dan Yahya Kemal’e, “Anıtkabir Senaryosu”ndan Sohbetname’ye, Yunus Emre’den Nasihatü’s-Salatin’e, Evliya Çelebi’den Şeyh Bedreddin’e, Mehmet Akif’ten Fahir İz’e, edebiyat üzerine “edebî” yazılar.